Fakirlik çalışmaları için yapmış olduğumuz çalışmalarda yapılan anket çalışmaları sonucunda sosyal yardım alanların yaş grupları şu şekilde olmuştur (Çizelge 1);

                                 Çizelge 1. Yardım alanların yaş dağılımı

Yardım alan kişilerin genel olarak 45 yaşın üzerinde olan kişilerden oluştuğu görülmektedir. 46 yaş ve üzeri yardım alan kişilerin oranı %68,31 olmuştur. Bu veriye göre yardım alan her üç kişiden ikisi orta yaşın üzerindeki kişilerden oluşmaktadır. En az yardım alan grup ise %6.56 ile 15-30 yaş aralığı olmuştur. Bu yaş aralığı en genç gruptur. Beklentiler, yaşam tarzları ve çalışma olanaklarını zorlamak istemleri nedeniyle yardım almaktan çekinmiş olabilirler. Ayrıca mahalle baskısı olarak tanımlanan psikolojik etkilerden olumsuz etkilenmemek içinde bu şekilde uzak durmuş olabilirler. Bir diğer faktör de bu kişilerin ailelerinin yardımdan faydalanmış olmalarıdır. Aileleri yardımdan faydalanmaması durumunda bu kişilere ayrıca yardımın haklı olarak verilmemesi nedeni ile az çıkmışta olabilir.

            Yardım alan kişileri cinsiyet bakımından incelediğimizde ise alına sonuçlar şu şekilde olmuştur (Çizelge 2);

                                 Çizelge 2. Yardım alanların cinsiyet dağılımı

Yardım alanların kadın ve erken sayı ve oranı bakımından çok büyük farklar olmadığı ve yakın değerlere sahip oldukları görülmektedir. 198 kadın yardım alırken 168 erkek yardım almıştır. Bunların oranları ise %54,10 ve %45,90 olarak gerçekleşmiştir. Kadın sayısının fazla olması beklenen bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Ancak erkek sayısının yüksekliği ise şaşırtıcı olmuştur.

            Eğitim durumları incelendiğinde ise genel olarak eğitim seviyesinin düşük olduğu görülmektedir (Çizelge 3).

                            Çizelge 3. Yardım alanların eğitim durum dağılımı

Yardım alanların önemli bir kısmı (255 kişi) ilkokul ve altında eğitime sahip olanlardan oluşmaktadır. Bunun oranı ise %59.02 olarak gerçekleşmiştir. Eğitim seviyesi arttıkça yardım alanların sayısının azaldığı görülmektedir. Ortaokul seviyesinde %18.58 olurken, lise de %10,65 ve üniversite mezunu ise %1.09’da kalmıştır. Eğitim seviyesinin artırılmasının yardım alanların azalmasına katkı sağladığı söylenebilir. Okuryazar olup da yardım alanların oranı %15.03 çıkmıştır. Bu oranın biraz daha yüksek çıkması beklenirdi. Ancak genel gözlemimiz okuryazar olarak kendin tanımlayanların kendilerini okuryazar olarak tanımlamış olmalarıdır. Ancak ülkemizde zorunlu eğitimin olması nedeniyle bu oranın ilerleyen zamanlarda daha da azalması beklenmektedir. Buna karşın yardım alanların ilkokul ve ortaokul mezunlarının sayısının ve oranının artacağını söylemek içinde bulunduğumuz şartlar düşünüldüğünde yanlış olmayacaktır.

            Medeni durum bakımından incelendiğinde evli sayısının en yüksek seviyede olduğu görülmektedir (Çizelge 4). Çalışmada değerlendirmeye alınanların %67.76’sı

                           Çizelge 4. Yardım alanların medeni durum dağılımı

evli, geri kalan %32,24’lük kısım bekardır. Burada vurgulanması gereken konu evli ancak ayrı yaşayanlar evli kategorisinde değerlendirilirken,  boşanmış, eşi ölçüm olanlar ise bekar olarak değerlendirilmişlerdir.

            Ailede yaşayan birey sayısı bakımından yapılan değerlendirmede ise genel olarak çok çocuklu ailelerden oluştukları görülmektedir (Çizelge 5).

                           Çizelge 5. Yardım alanların medeni durum dağılımı

Ailedeki birey sayısı 0-2 olanların oranı %19,64 olarak gerçekleşmiştir. Çizelge’de en dikkat çekici olanı %37.70 ile 6-8 kişilik ailelerin yardımda ön sırada yer almalarıdır. Bunu ise dokuzdan fazla bireye sahip olanların ise %19.40 gibi bir değere ulaşmış olmalarıdır. Buna göre değerlendirmeye alınanların %57,10’unun ailesinde altı kişi ve fazlası yaşamaktadır. Diğer bir deyişle yardım alanların önemli bir kısmı çok çocuklu ailelerden oluşmaktadır. Hem fakir olması ve hem de çok çocuk yapma yönünde eğilime sahip olmalarını açıklamak zordur. Ancak “nasıl olsa devlet bakıyor” mantığının hâkim olduğu yapılan gezilerde algılanmıştır. Bu şekilde bir algının oluşması elbette sorunun çözümünü gittikçe zorlaştırmaktadır.