Ufuk KARADAVUT
Et Fiyatları
31/10/2017 Et fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Konu ile ilgili olarak yetkililerin sürekli olarak açıklamalar yaparak ortalığı yatıştırma gayretleri pek bir işe yaramıyor. Yaramayacağı belli, çünkü et için gerekli olan ve et maliyetinin yaklaşık %60’ını oluşturan yem üretiminde artış olmadığı gibi son zamanlarda iyiden iyiye azalmaya başladı. Hatta öyle bir noktaya geldik ki, saman ithal ediyoruz. Saman dahi ithal eden bir ülkede gıda ve özellikle de et fiyatlarının ucuzlamasını beklemek yanlış olur. Et fiyatlarındaki artış incelendiğinde 2014 yılından bu tarafa karkas et fiyatlarının yaklaşık %60 civarında arttığı görülmektedir. Üç yıl içinde yaşanan bu artış çok büyük bir değerdir ve aynı zamanda anlayan büyük bir uyarıdır. Eğer fiyatlar bu derece artmaya başladıysa yetkililerin rakamları doğru bir şekilde okuması gerekirdi. Ancak bunun sağlanabilmesi için Ziraat konusunda uzman birisinin bakan olması gereklidir. Üreticiler ile aynı dili konuşması ve aynı düşünceleri paylaşması gerekir. Et fiyatları düşmeyince bakanlar ne hikmetse üretimi artırmak yerine hemen ithalat yapmayı gündeme getirmektedirler. Kolay bir yöntem olması bir yana hızlı da bir çözüm gibi gözüktüğünden bu yola başvurulmaktadır. Ancak yapılan her ithalat aynı zamanda üretime vurulan bir darbedir. Et ithalatı arttıkça üretici et üretiminden vazgeçiyor. Üretim azaldıkça da ithal edilecek olan etin miktarı artırılıyor. Zaman içerisinde de bir açmaz oluşuyor. Açmazdan kurtulabilmek içinde yapılan her şey hatayı biraz daha büyütüyor. Nedeni açık; sorunu anlayıp kavramaya çalışmak yerine kısa sürede başarılı gözükmek. Son zamanlarda açığın kapatılabilmesi için yoğun çaba sarf ediliyor. Ancak yapılanlar yine geçici çözümler. Kalıcı çözüm konusunda ciddi bir gayretin olmadığı görülüyor. Haziran ayında alınan karar ile canlı büyükbaş hayvanların ithalatında alınan gümrük vergisi oranları azaltılarak % 135’ten % 26’ya düşürüldü. Karkas et ithalatında da benzer şekilde gelişmeler oldu. Gümrük Vergisi normalde ürünlere göre % 100 ile % 225 arasında değişirken alınan karar ile % 40’a indirildi. 29 Temmuzda da Et ve Süt Kurumu’na sıfır gümrükle canlı hayvan, büyükbaş hayvan eti ve çeyrek karkas eti ithalat yetkisi verildi. Ekimdeki tebliğ değişikliğiyle de, özel sektörün de karkas etinin yanı sıra kemiksiz et ithalatı yapabileceği de öngörüldü. Son olarak da Sırbistan’dan 5 bin ton et ithalatı için imzaların atıldığını söyledi. Yani diyeceğimiz yapılan bütün bu işlerde en büyük zararı bizim üreticimiz görmektedir. Bunu söylerken aslında somut veriler ile söylüyoruz. Bakın ülkemizde basına yansıtılamadığı için sesini duyuramayan üreticiler sürekli olarak eylem yapıyorlar. En son olarak Samsun ve ilçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Erdal Doğan, Bafra Belediyesi Hayvan Pazarında üreticilerle birlikte toplanarak 'Et İthalatına Karşı' olduklarını belirtti. Birlik başkanı, 14 milyon 816 bin büyükbaş, 44 milyon 572 bin 635 adet küçükbaş hayvan varlığı ve 1 milyon 173 bin kilo et üretimi ile yapılacak olan ithalata karşı olduklarını söyledi. "Biz üreticiler yem girdileri ve maliyetlerin çok yüksek olmasına rağmen bizim işimiz diyerek. Biz inadına üretmeye bu işin sıkıntısını omuzlamayı görev edinmişiz. Devletimizin şuanda yaptığı et ithalatı ile kafamız karışık. Devlet, üreticisi ile rekabet etmemeli devlet babamız, biz evlatlarıyız net bir şekilde emretsin üretimden çekilelim. Mazot, yem, ot, saman hammaddelerimiz pahalı, bakanlık ve yetkililer dışarıdan et getirip marketlerde satacağına benzin istasyonu açıp ucuz mazot versinler, yem fabrikaları kurup yem bayileri açarak ucuz yem satsınlar…Türkiye’nin üreticisi yok olduktan sonra tamamen dışarıya bağımlı dışardan et ithal eden konuma gelir. Türkiye’de üreticinin yüzde 95'i küçük ölçekli üreticidir ve zarar etsede bu işin sıkıntısını omuzlar. Bu insanlar üretimden çekilirse Tarım ve Hayvancılığın intiharı demektir. Gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılığında üst düzeyde olduğu açıklamalarını size hatırlatmak isterim. Biz üreticiler diyoruz ki; Tarım ve Hayvancılığın üzerinde büyük bir operasyon var. 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanımızın yanında dimdik duran üreticilerimiz, çiftçilerimiz, köylülerimiz yıpratılmak, muhtaç hale getirilmek ve sindirilmek isteniliyor. Biran önce sektördeki temsilcilerle bir araya gelinerek neler yapılması gerektiği görüşülmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Tarım ve Hayvancılıktaki üretime üreticinin kendisi ile yön verilmeli, bir kısım rantçı, sanayici ve ithalat lobisiyle yön verilmemelidir." Aslında bu sözler söylenmek istene her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Ama söylediğimiz gibi bunu iyi okumak ve doğru bir şekilde değerlendirmek gerekir. Üreticiler açısından açıkça dillendirilmeyen bir sıkıntı daha var. O da piyasaya hâkim olan büyük firmaların üreticilerden özellikle ürün almamalarıdır. İthal et ve ithal hayvanları daha ucuza aldıkları için yerli üreticinin elinde kalan ürünlerde üretici için zarar olarak geri dönüyor. Aslında et stokunun artırılarak yerli üretimin daha ucuza garantilenmesi gerekirken, işin kolayına kaçılmaktadır. Böylece olan hayvan ve et üretenlere olmaktadır. İthal et ve ithal hayvan çok ucuz fiyata alındığı sürece hayvancılığın gelişme şansı bulunmamaktadır. Yapılsa bile belli şartlarda yapılmalı ve herkese ithal etme yetkisi verilmemelidir. Ayrıca piyasayı kontrol eden büyük firmalar aldıkları ürünlerin fiyatları hemen vermeyip birkaç ay sonrasına gün vermektedirler. Böylece üreticinin alacağı parayı uzun bir süre kullanmış oluyor. Büyük üretici kazançlı çıkıyor ancak küçük üretici bundan zarar ediyor. Özellikle hammaddenin her geçen gün fiyatlandığı bir dönemde birkaç ay oldukça önemli bir süredir. Küçük işletmeler hayvancılığı garantisidir. Her yere büyük işletmeler açmaya kalkmak yerli üretimin bitmesi anlamını taşır. Bu nedenle uygulanan politikaların yeniden gözden geçirilerek üretimin küçük işletmelere doğru yönlendirlmesi hayvan stokunun artması açısından gereklidir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı - 26/12/2022 |
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı |
Sıfır Emisyon Mümkün mü? - 14/12/2021 |
Sıfır Emisyon Mümkün mü? |
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi - 01/07/2021 |
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi |
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi - 15/06/2021 |
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi |
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine - 02/06/2020 |
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine |
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 - 09/01/2020 |
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 |
Tarım Kredi Raporu - 16/12/2019 |
Tarım Kredi Raporu |
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı - 26/11/2019 |
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı |
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... - 26/11/2019 |
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... |
Devamı |