Konuşmak çok kolay yapılan bir davranış şeklidir. Bir zamanlar bir cümlecik dolaşırdı ortalıkta: Ağzı olan konuşuyor. Evet, şimdilerde tam da bunu yaşıyoruz. Hele de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlarımız etrafta çoğalınca diyecek bir şeyde kalmıyor. Okumadan, anlamadan, dinlemeden ve düşünmeden fikirler ortaya atılıyor. Bunlardan çoğu da bir yerlere yaranmak ve bir yerlere gelerek menfaat elde etmek için yapılanlardır. Bu tipleri Allah’a havale ediyoruz. Allah bu tipleri bildiği gibi yapsın. Çünkü bu tiplerin bir faydası yok ama yaptıkları yanlışlıkların zararı çoktur.  Özellikle eklemeli etkileri düşündüğümüzde bu oran daha da artacaktır.

            Bu gün gazeteler arasında dolaşırken ilginç bir habere rastladım. Haber hem ilginç hem de tüyler ürperten niteliğinde. Haber aynen şu şekilde; Eski AKP'li milletvekili Muhsin Kızılkaya'nın "asker ölmek için maaş alıyor" sözlerinin ardından bir uzman çavuşun yazdığı yazı yürekleri dağladı... Eski AKP Milletvekili ve Haber Türk gazetesi yazarı Muhsin Kızılkaya, katıldığı bir televizyon programında büyük bir skandala imza atmıştı. Mehmetçik için "O insanların görevi hayatını vermek. Onun için maaş alıyor. Ekstra bana bir iyilik yapmıyor" ifadelerinde bulunan Kızılkaya'ya sosyal medyadan tepki yağarken, yandaş yazar özür dilemek zorunda kalmıştı. Bir uzman çavuşun, Kızılkaya'nın skandal ifadelerine binaen yazdığı yazı yürekleri dağladı... İşte o paylaşım: “Siz maaşlarımızı veren Halkımız; bugün nasıl ölelim istersiniz? Bombalı araçla mı? Pusuya düşerek mi? Yoksa mayına mı basalım isterseniz? Soğuktan mı ölelim? Ya da eşimiz aş erdiği için gecenin bir yarısı markette, manavda kafamıza kurşun mu yiyelim? Size hangisi uyar? Bir senelik evli mi ölelim? Yoksa doğmamış çocuğumuzun hasretiyle beklerken mi? ATM'den (ölmek İçin) çektiğimiz paranın hakkını vererek mi? Yoksa eşimizle çarşı-pazardayken arkamızdan vurularak mı ölelim? Birçoğumuz nişanlı, evlilik hayaliyle mi ölelim? O Şanlı Türk Bayrağımız toprak eve mi asılsın yoksa tek göz eve mi? Bugün hangi şekilde istersiniz? Maaşımızın hakkını nasıl ödeyelim istersiniz?”

                Bu yazıdan ne anladığınızı bilmem. Ama ne anlamanız gerektiği konusunda söyleyeceklerim var;

Birincisi asker ölmek için maaş almıyor. Ülkeyi koruyup kollamak için oradadır. İkincisi ölenlerin önemli bir kısmı maaş almayan gariban Anadolu çocuklarıdır. Elbette Anadolu’yu ve burada yaşayan insanları bilmeyenlerden farklı bir şey beklemekte mümkün değildir.

Üçüncüsü, bu ülkede genel bir inanış vardı. Gerçi bitirdiler. “Her Türk asker doğar”dı. Ama artık bu konuda şüphelerimiz olsa da gerektiğinde yine milyonların vatan ve miller uğruna çok şeyler yapacağını alsa unutmamak gerek. Diğer bir deyişle bu ülkede milyonlarca asker var. Askerleri aşağılayarak ya da onları küçümseyerek bir yerlere varılması mümkün değildir. Aksine düşmanlarımızı sevindirecek bir davranış olacaktır.  

Dördüncüsü ölmek için gidenlerin sadece para için ölüme gittiklerini nereden çıkardıklarını bilmiyorum. Ancak orada ölmeyi göze alanların ve ölenlerin önemli bir kısmının Allah rızasını gözettiklerine inananlardanım. Bu ne dediğini bilmeyen ve bir yerlere yaranma peşinde olanların daha dikkatli olması gerektiği de açıkça anlaşılmaktadır.

Bir şeyleri yapacağız diye çok şeyi yıkmayalım. Orada şehit olanların geride kalanlarını da aslında ciddi olarak rencide etmiş oluruz. Bu yanlıştan dönülmeli ve daha dikkatli olunması gerektiğini kimse aklından çıkarmamalıdır.  

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/uzman-cavustan-duygulandiran-mektup-bugun-nasil-olelim-istersiniz-148369h.htm