• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Ufuk KARADAVUT
Tarım Kredi Raporu
16/12/2019

Tarım Bakanlığı çok önemli bir bakanlıktır. Her ne kadar kentli olsak ta bir tarafımız halen daha köylüdür. Kâğıt üzerinde köyleri mahalle olarak değiştirmek ve köylerde yaşayanları şehirde yaşıyormuş gibi göstermek çok sağlıklı olmasa da bu yaklaşık 10 yıl önce yapıldı. Köylülerde oturdukları yerden şehirli oldukları için mutlu gözüküyorlar.  Resmi rakamlara göre tarımla ilgili alanda çalışanların oranı nüfusumuzu %5-6’sı kadar olarak gösterilmektedir. Bu da yaklaşık olarak 5 milyon insan demektir. Ülkemizin sanayisinin temel kaynağı da tarım olduğu için tarımsal uygulamalarda yapılacak her türlü değişim ve dönüşüm tarıma dayalı sanayide doğrudan etkilemektedir. Tarım Bakanlığının aktif büyüklüğü 25 milyar lirayı aşmış durumdadır. Bu rakam bile işin ne boyutta olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Tarım geleceğimizdir ve geleceğimize sahip çıkmak için tarıma sahip çıkılmalıdır.

Geçtiğimiz gülerde Tarım Bakanlığının önüne bir rapor geldi. Raporu hazırlayan kişi olarak Eski Teftiş Kurulu Başkanı Murat Ortoğlu gözüküyor. Merkez Birliğinin yönetim denetim sisteminden başlayarak yapmış olduğu faaliyetler ile ilgili olarak çok sayıda eleştiri ve bazı öneriler bulunuyor.  Ayrıca tarım sektörü ile ilgili olarak görüşler var. Tarım alanına bilgi sahibi olmayanların bunları yazması oldukça zor gözüküyor. Bu kooperatif yaklaşık 1 milyon 100 bin üyesi ile oldukça büyük ve etkindir. Bu nedenle hazırlanan raporun dikkate alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Rapor incelendiğinde yöneticiler açısından hoş olmayan veya kabul dahi edilemeyecek konuların olduğu görülecektir. Ancak sorun var olduğu için sorundur. Görmezden gelmek veya onları yok saymak sorunu çözmediği gibi daha da büyütecektir. Şimdi verilen raporu değerlendirelim.

 

1)  Bankalar Sıkı Denetimde Ancak Tarım Kredi’de Denetimsizlik Hâkim!  Türkiye 2001 yılında ciddi bir kriz yaşadı. Krizde ülke ekonomisini sıkıntıya sokan sektör bankacılıktı. Bankacılıkta özellikle geri dönüşü olmayan veya tahsil edilmeyen krediler bankaları sıkıntıya sokmuş ve bazı bankaların batmasına sebep olmuştur. Raporda 2001 yılında yaşanan sıkıntının benzerinin Tarım Kredi Kooperatiflerinde yaşandığı belirtilmiştir. Bankaları sıkı denetime alanların neden bu kooperatifi denetlemediklerini sorgulamaktadırlar. Şu ana kadar konuyla ilgili olarak bir açıklama yapılmadı. Eğer yapılırsa bunun cevabını da almış olacağız. Aslında tam olarak “kızım sana söylüyorum gelinim sen işit” olayı.

 

2)   Çiftçi ile Birlikte Ülke Ekonomisi de Zarar Görecek: 1,1 milyon kişinin üye olduğu ve aileleri ile birlikte 6 milyona ulaşan büyük bir grup bu olaydan etkilenmektedir. Konu ile ilgili olarak raporda “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri üzerindeki vesayet denetimi uygulaması, şu anki mevcut uygulaması ile etkinlik ve verimlilikten uzaktır. Çünkü Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri tarımsal kooperatif örgütü olmakla birlikte, para, kredi ve finans özelliklerinin ağır basması dolayısıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın para, kredi ve finans yetkinliğinin örgüt olarak zayıf olması sebebiyle, yapılan denetim, yönlendirme ve gözetim fonksiyonu etkisizleşmektedir. Böyle olunca Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerinin yönetim-denetim ve kredi politikasında finansal risk ve zaafların oluşması halinde, (Nitekim çok ciddi finansal riskler ve zaaflar bulunmaktadır.) Kurumun finansal kazaya uğraması ihtimali yüksek olacak, finansal kazaya uğraması halinde ise Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğine kredi veren Ziraat Bankası ve diğer özel Bankalar bu durumdan olumsuz yönde etkilenecek, bu da ülke ekonomisine zarar verecektir” denilmektedir. Kurumsal olarak ciddi sıkıntıların yaşandığını ve gerekli müdahale yapılmaz ise gelecekte kurumsal anlamda ciddi sıkıntıların yaşanacağını belirtmektedirler.

 

3)  Tarım Kredi’de Saadet Zinciri; Hemen her kurumda görülen içerik olarak farklıklar gösterse bile temelde aynı olan sorunlardan birisi haline gelen saadet zincirinin burada var olduğu belirtilmektedir. Raporda “üst düzey yönetici ve personelin yüksek maaş ve ikramiyelerinin yanında performans primini de alabilmek için çiftçiye kredileri usulsüz bir şekilde kullandırıldığı” vurgulanmıştır. Bizi çok şaşırtmayan bir durum olduğunu belirtmemiz gerekir. Kooperatif yönetiminin düşünce yapısının genel olarak ülkeye hâkim olan zihniyet ile benzerliklerinin olduğu düşündüğümüzde bunun pek de yabana atılır bir durum olmadığını ve gerçeği yansıtabileceği düşünülmektedir. Saadet zincirlerinin kırılabilmesi için liyakatli insanların yönetim kadrolarına gelmesi gerekir. Liyakatsizler geldiği sürece var olduğu söylenen saadet zincirlerinin bitirilmesi mümkün olmayacaktır.

 

4) Çiftçi Kuruluşunda Önemli Risk ve Zaaflar Var; Kooperatifin yapısal olarak sorunlarının yanında işleyiş olarak ta sıkıntıların olduğu ve risklerin büyüdüğünü buna karşın tedbir alınması yönünde zafiyetlerin yaşanması beklenen bir durum olarak görülmektedir. Çünkü sorunu yaratanların çözüm üretmesini beklemek gerçekçi değildir. Raporda verilen; 2017 yılsonu itibariyle iştirakleri ile birlikte aktif büyüklüğü 23.907.432.322. TL rakama ulaşan, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerinin; para, kredi ve finans özelliklerinin ağır basmasından dolayı, ayrıca Hazinenin indirimli kredi faizi desteği vermesi ile özel Bankaların ve özellikle T.C. Ziraat Bankasının önemli tutarda kredi kullandırması nedeniyle, adı geçen Kurumun bünyesinde barındırdığı yönetim-denetim aksaklıkları ve finansal yapısında önemli derecede risk ve zaafların olması dolayısıyla, belirtilen Kurumun daha etkin ve verimli yönetilmesi, gözetlenmesi, denetlenmesi, en önemlisi finansal kazalara uğramaması anlamında, Kurumsal Yönetim açısından yeniden yapılandırılması için Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerinin 1581 sayılı Kuruluş Kanununun verdiği yetki gereği, vesayet denetimini yürüten ilgili Bakanlık olarak T.C. Tarım ve Orman Bakanlığının Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerinin yönetim ve denetim sistemi ile finansal işleyişini bir incelemeye tabi tutarak, gerekli önlemleri Devlet adına alması gerekliği hakkında” açıklaması dahi durumun yönetimsel olarak ciddi sıkıntıların olduğunu ve yapılanların ise bilinçli bir şekilde yapıldığını göstermektedir. Ancak bunların ciddi olarak sorgulanması ve araştırılması gerekir. Çok büyük çaplı sıkıntıların olduğu anlaşılmaktadır.

 

5)           Çiftçinin Kaynakları Yapısal Sorunlardan Dolayı Verimli Kullanılamıyor: Tarım Kredi Kooperatifleri, kuruluş amaçları doğrultusunda üyelerinin menfaatlerini korumak ve özellikle de kredi ihtiyaçları var ise bunları sağlamak zorundadır. Ancak raporda, “Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerinin hem yönetim-denetim, hem de finansal sisteminin işleyişi açısından çok önemli yapısal-bünyesel sorunları bulunmaktadır. Bu yapısal ve bünyesel sorunlar yüzünden mali kaynaklar verimli kullanılamamakta ve yönetilememektedir” denilmektedir. Kooperatif yönetiminin gelirleri asıl amaçları dışında kullandıkları ve üye üreticilerin bundan zarar gördükleri belirtilmektedir.  Yapısal sorun olması yapının aslında tam olarak oluşturulmadığı veya uzun yıllardın görev yapılan ve belli bir yapının oluştuğu yerde yapının tekrardan bozulduğu gibi anlamlar çıkabilmektedir. Burada yapısal bozukluktan ne kastedildiğinin açıklanması faydalı olurdu. Var olan yapı bozularak yapısal bozukluk oluşturulduysa durum farklı olacaktır.

 

6)  Tarım Kredi’de Yüksek Faizin Nedeni: Ziraat bankası kanunen çiftçiye ucuz kredi vermekle yükümlüdür. Zaten bankanın asıl kurulma nedenlerinden birisi de çiftçiyi korumak ve ona zor zamanlarında destek olmaktır. Ziraat bankası üreticilere düşük faizli kredi verebilirken, kooperatiflere aynı kolaylığı yapmamaktadır. Raporda “indirimli tarımsal kredilerin Tarım Kredi Kooperatiflerinde çiftçiye daha yüksek faizle kullandırılmasına neden oluyor. Raporda, çiftçiyi ve üretimi cezalandıran yüksek faiz uygulamasının, Tarım Kredi Kooperatiflerindeki kontrolsüz şirketleşmenin ve denetimsizliğin neden olduğu” vurgulanmıştır. Kooperatifin plansız bir şekilde çalışması ve gereklilik önem sıralamasını üreticiden yana kullanılmaması sıkıntı yaratmaktadır. Yöneticilerin konu ile ilgili olarak almaları veya yapmaları gerekenler vardır.

 

7)  20 Yıldır Etkin Bir Şekilde Denetlenmiyor: Raporda dikkat çeken önemli bir konu da Tarım ve Orman Bakanlığının Tarım Kredi Kooperatiflerini yaklaşık 20 yıldır etkin ve olması gereken bir şekilde denetlemediğine dair yapılan vurgudur. Neden denetlenmediği veya denetletmek istemeyenler kimlerdir gibi sorular ister istemez aklımıza geliyor. Denetim her zaman iyidir ve eğer gereği gibi denetleme yapılıyorsa denetim her zaman kalitenin d bir ölçütü olur. Ancak denetlenemeyen veya denetlenmiş gibi yapılan yerlerde kaliteden bahsetmek doğru olmaz. Raporda belirtilen “Sayın Bakanım, size arz ettiğim bilgilerin doğruluğun teyidinin yapılması için tek bir işlem gerekmektedir. Bakanlığınızda görevli finansal sistem konusunda yetkin ve deneyimli bir Denetim elemanının başkanlığında kurulacak uzman bir komisyon marifetiyle, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğinde adı geçen Kurumun yönetim ile denetim yapısının ve en önemlisi finansal sisteminin işleyişi hakkında bir inceleme çalışması yaptırmanız yeterli olacaktır” cümlesi ise oldukça kritiktir. Çünkü raporu hazırlayan ne hazırladığını biliyor olmalı ki nereden ve nasıl bakılması gerektiği konularında bilgi verebilmektedir. Hatta biraz daha ileri gidilerek “Yapılacak bir finansal incelemede, kurumun ortaklarına kullandırdığı kredilerin hangi kriterlere göre nasıl verildiği, tahsilatların nasıl yapıldığı, sistemdeki Merkez Birliği Yönetim Kurulu ile Üst düzey yöneticilerin icraatlarının işleyişinin nasıl olduğu, Genel Kurul seçim sürecinin nasıl işlediği, yetkilerin nasıl kullanıldığı, denetim sisteminin nasıl işlediği, ücret politikası ve performans primi uygulamasının nasıl gerçekleştirildiği, iştiraklerin sistemsel işleyişi, iştiraklerle olan finansal ilişkiler, alacaklar, borçlar, sermaye artırımları, Ziraat Bankası ve diğer özel Bankalarla olan kredi ilişkilerinin irdelenmesi, özellikle de adı geçen Kuruluşun Teftiş Kurulu Başkanlığında bulunan son 6 yıla ait hem Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri ile hem de iştirakleri hakkındaki soruşturma ve teftiş raporları da incelenerek Kurumun finansal risklerinin ve zaaflarının tespit edilebileceği” belirtilmiştir. Diğer bir deyişle sizin denetlemenize gerek dahi yoktur. Denetleme raporlarına bakılırsa zaten orada her şeyi görebileceksiniz denilmektedir. Elbette görmek isteyen olursa!

 

8)  Çiftçiyi Sömüren Sistem: Raporda üreticileri adeta sömüren sistem şu maddeler eklenerek durumun ciddiyeti anlatılmaya çalışılmıştır. Bunları ksa başlıklar halinde verelim;

a)   Kooperatif yönetimi sorumluktan kaçmak için üretici gübreyi pahalıya almaktadır. Bunu da “Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği personeli ve Yönetim Kurulu üyelerinin, hesap vermemek ve sorumluluktan kurtulmak için tüm kimyevi gübre ihtiyacını iştiraki olan Gübretaş’dan bayilik sözleşmesi yaparak ihalesiz olarak aldığına dikkat çekilen raporda, bu uygulamanın hem Tarım Kredi’yi finansal risklere soktuğu, hem de ortakların ucuz kimyevi gübre almasını engellediği,… Tarım Kredi’nin ihtiyacı olan kimyevi gübreyi ihale yoluyla toplu alım şeklinde alması durumunda, en az yüzde 20 civarında fiyat avantajı yakalaması çok rahatlıkla mümkündür” denilmiştir.

b)   Tarım Kredi’yi Çiftçinin Seçtiği Yönetim Kurulu Yönetmiyor. Bu ifade ise hepsinden daha ağır duruyor. Eğer çiftçini seçtikleri yönetmiyorsa kim veya kimler yönetmektedir. Çünkü söylenen bütün işler bir şekilde kabul edilebilir ve tolere edilebilir nitelikte görülebilir. Ancak bunun kabul edilebilir ve tolere edilebilir bir yanı yoktur. Bu nedenle durum üzerinde durulması gerektirecek kadar ciddidir. Eğer bu iddia doğru ise kimlerin yönettiğini ve doğru değilse neden iftira atıldığının belirlenmesi gerekir. Eğer yazılar iftira ve karalama ise bu kadar büyük bir kurumun harcanmasına izin verilmemelidir. Çünkü raporda “Bilindiği üzere Tarım Kredi Kooperatiflerinin en önemli iki makamı Genel Müdür ve Merkez Birliği Yönetim Kuruludur. Genel Müdür’ü Merkez Birliği Yönetim Kurulu’nun atamasına rağmen uygulamada Genel Müdür güçlü pozisyonda bulunuyor. Alınacak kararlarda Yönetim Kurulu üyeleri pasif konumda rol alırken, Kurum tamamen Genel Müdür’ün güç ve otoritesi ile yönetiliyor. Dokuz kişilik Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin adeta Genel Müdür’ün uygulamalarını Noter gibi tasdik etmekten başka bir fonksiyonu bulunmuyor. “denilmektedir.

c)    Seçimler Hâkim Kontrolünde Yapılmıyor. Peki kimlerin kontrolünde yapılmaktadır. 1 milyon 100 bin çiftçi ortak ne seçimi yapıyor?

d)   “Genel Müdür’e Teftiş Kurulu Başkanlığı direk olarak bağlı bulunmasından dolayı denetleyecek makamla, denetlenecek makam aynı şahısta birleşmiş durumda. Genel Müdür’e bağlı Teftiş Kurulu uygulamasında, Genel Müdür’ün imza attığı hiçbir idari işlemin denetimi mümkün görünmüyor.” Burada durmak gerekir. Neden bağımsız denetleme şirketlerine başvuru yapılmaz ve bu neden zorunu tutulmaz. Kooperatifler sonuçta devlet kontrolünde olan yapılardır. Hele böylesine büyük bir yapının iç denetimden uzak olması kabul edilmezdir.

e)   Kredi Politikası Çiftçinin Değil Personelin Çıkarlarına Göre Belirleniyor. Kooperatiften daha çok kredi çekenlerin personel olduğu anlaşılmaktadır.  “Kendi personelinin belirlediği ve geliştirdiği bir kredi sistemi uygulanıyor” cümlesi önemlidir. Bankacılık sisteminde veya faizsiz bankacılık siteminde bu konu artık konuşulacak bir konu değildir. Kuralları ve işleyişi her hali ile bellidir. Buna rağmen neden genel kurallar yerine özel kurallar işletilmektedir. Özel kurallar kime ve kimlere göre özeldir. Bu özellikten dolayı şimdiye kadar kurum ne kadar zarar etmiştir.

f)     Tarım Kredi’de Gerçek Üretim Kredilendirilmiyor

g)    Çiftçi Kuruluşu Kontrolsüz Bir Şekilde Şirketleşiyor

h)    Üst Düzey Yöneticiler Şirketleşerek Hesap Vermekten Kurtuluyor 

i)     Çiftçi Ortaklarının Kaynakları Şirketlere Aktarılıyor 

j)     Çiftçinin Kaybalon 500 Milyon Liranın Hesabını Kimse Sormadı

k)    Tarım Kredi’de Saadet Zinciri! Performans Primini Alabilmek İçin Krediler Ölçüsüz ve Usulsüz Bir Şekilde Kullandırılıyor

l)     Borcunun Yüzde 60’ını Ödeyene Tamamını Ödemiş Gibi Yeniden Kredi Kullandırılıyor

 

Yukarıda verilen eleştirileri uzatmak mümkün. Ancak daha’sını gerekli görmüyorum: Gerekli görülen şeyin en kısa sürede ve en donanımlı ekip ile gerekli denetimlerin yapılmasıdır. Şimdiye kadar yetkililerden ve etkililerden konu ile ilgili olarak bir açıklama yapılmadı. Yapılmasını da beklemiyoruz. Ancak yapılması gerektiğini ve üzerine gidilmesi gerektiğini de biliyoruz. Daha öncede ifade etmeye çalıştığımız gibi eğer raporda verilenler doğru ise çok büyük bir kaynak heba ediliyor demektir. Heba edilen kaynaklar ne zamandan beridir heba edilmekte veya birilerine peşkeş çekilmektedir. Kimler bunlardan faydalanmıştır. En can alıcı soru ise galiba şu olacak “Buradan rant sağlayanlar içinde kesinlikle hiç kimsenin bilmemesi gerekenler var mıdır?”

 



631 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı - 26/12/2022
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı
Sıfır Emisyon Mümkün mü? - 14/12/2021
Sıfır Emisyon Mümkün mü?
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi - 01/07/2021
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi - 15/06/2021
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine - 02/06/2020
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 - 09/01/2020
Yoksulluk Algısı Araştırması-3
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı - 26/11/2019
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... - 26/11/2019
Tarımsal Alandaki İddialara Dair...
Biyogüvenlik yasası ve GDO’lu Ürünler - 17/10/2019
Biyogüvenlik yasası ve GDO’lu Ürünler
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Saat