Yapılan çalışmada uygulama yapılan bireylere genel olarak bakıldığında kişilerin yardıma ihtiyaç duymalarının asıl nedeninin işsizlik olup olmadığını sorduk. Böylece yardım alanların aslında neden yardım aldıklarını da test etmek istedik. Alınan cevaplar Çizelge 1’de gösterilmiştir. Alınan cevaplar incelendiğinde yarıdan biraz fazla kişi alınan yardımların işsizlikten kaynaklandığına inanmaktadır. Bunların oranı ise %57,7 olarak belirlenmiştir. Ancak %29,8 gibi bir oran ise yardım alma gerekçesinin işsizlik olmadığına inanmaktadır. %12,5’lik kısım ise cevap vermek istememiştir. Burada dikkatimizi çeken konu %29,8’lik kısım olmuştur. Neden bu şekilde düşündüklerini öğrenmek istedik ve bu kişilere neden bu şekilde düşündüklerini sorduk. Aldığımız cevaplara göre %45,6’lık kısım siyasi nedenlerden dolayı alıyor cevabını verirken, %32,9’luk kısım aldıkları maaşın yetersizliğine bağlarken, %17,8’lik kesim ise ailenin kalabalıklığını gerekçe göstermiştir. %3,72’lik kısım ise farklı cevaplar vermişlerdir. Burada dikkatimizi çeken kısım yardım alma sebeplerinin işsizlik olmadığını düşünenlerin yaklaşık yarsının yardım alanların siyasi nedenler ile yardım aldıklarını düşünmeleridir. Neden böyle düşünmektedirler ve ne tür hareketler ya da davranışlar kişilerin bu şekilde düşünmelerinde etkili olmuştur. Bunun bilinmesi için neden bu şekilde düşündüklerini sorduk. Ancak sorumuza cevap alamadık. Bu noktadan itibaren hissedilir derecede bir tedirginliğin başladığını gördük.

Çizelge 1. Bireyler İşsiz Olduklarından mı Yardım Alıyorlar

            Yardım yapılmasının asıl amacı toplum içindeki sosyal dokunun ve birlikteliğin bozulmaması ve zarar görmemesidir. Ancak yapılan yardımların kim tarafından yapılırsa yapılsın karşılıksız olarak yapılması gerekir. Eğer bir karşılık bekleniyorsa bunun yardım olmadığı ve farklı amaçlar taşıdığı söylenebilir. Yardım dağıtanların bunun için karşılık bekleyip beklemediklerini sorduk. Aldığımız cevaplar Çizelge 2’de verilmiştir. Alınan cevapların dağılımı incelendiğinde oldukça farklı ve düşündürücü cevapların olduğunu görmekteyiz. İstenmiyor diyenlerin oranı %33,3 olarak gözlenmiştir. Yardım alanların ancak 1/3’ü istenmediğini söylemektedir. Bu oldukça düşündürücü bir cevap olarak değerlendirilmiştir. Çünkü isteniyor diyenlerin oranı %24,9 ve dolaylı olarak isteniyor diyenlerin oranı ise %28,4 olarak tespit edilmiştir. Buna göre yardım alanların %53,3’ü kendilerinden bir şekilde karşılık beklendiğini ifade etmişlerdir. İstenen karşılığın genel olarak ne olduğunu tespit edebilmek için sorduğumuz soruya katılımcıların tamamına yakını cevap vermek istememiştir..

Çizelge 2. Yardım Dağıtanlar Farklı Şekillerde Sizden Karşılık Bekliyorlar mı?

Cevap vermek istememelerini anlayış ile karşılıyorum. Çünkü aldıkları yardımın kesilme olasılığı bireyleri ister istemez tedirginliğe sevk etmektedir. Elbette burada sorgulanması gereken yardım alanların neden bu şekilde düşündükleri ya da yardımı yapanların ne tür davranışlarda bulunarak kişileri bu şekilde düşündürtmüş olduklarıdır. Öyle anlaşılıyor ki bilerek ya da bilmeyerek farklı davranış kalıpları nedeniyle algı oluşturmuşlardır. Bunun sonucu olarak ta yardım alanların bundan ciddi olarak etkilendikleri anlaşılmaktadır. Eğer bilinçli yapılıyor ise yapılan yardımların yardım olmaktan çıktığını ifade eder ve fakirliğin sömürülmesi anlamı çıkabilir. Eğer farkında olunmadan yapılıyor ise yardımı yapanların uyarılarak kendilerine çeki düzen vermeleri istenmelidir. Yoksulluğun kullanılması ileride istenmeyen çok kötü sonuçlar doğurabilir. Bunun engellenebilmesi için şimdiden gerekli tedbirlerin alınması gereklidir.

Yardım alanlar için belli ölçütlerin arandığı ya da aranması gerektiği açıktır. Ancak yardım yapan kişi ya da kurumların yardım alacak kişileri gerektiği şekilde inceleyip incelemedikleri açık değildir. Yardım yapanların gerçekten tarafsız bir şekilde yardım yaptıklarına inanıyor musunuz şeklindeki sorumuza ise yine farklı cevaplar verilmiştir. Alınan cevaplar Çizelge 3’de gösterilmiştir. Yardım alan kişilerin %42,1’i yapılan yardımların tarafsız bir şekilde yapıldığına inanmaktadır. Tespit edilen bu oranın düşük olduğu görülmektedir. %31,7’lik kısım ise taraflı davranıldığına inanmaktadır. %26,2 ise bilmiyorum cevabını vermiştir. Bu sonuçlara göre yapılan yardımlarda bir sıkıntının yaşandığı anlaşılmaktadır. Elbette buradaki görüş belirtenler kişisel görüşlerini belirtmişlerdir ve çevrelerindeki gözlemlere göre karar vermişlerdir. Yukarıda da bahsedildiği gibi yardımın tarafsızlığını zedeleyecek davranışların tespit edilerek ortadan kaldırılması gereklidir. Yardımın tarafı sadece devlettir. Bunun dışında bir menfaat gözetmek doğru değildir.

Çizelge 3. Yardımların Tarafsız Bir Şekilde Yapıldığına İnanıyor musunuz?

Sosyal yardımlar için devletler belli bir bütçe ayırırlar. Ayrılan bütçe kapsamında da harcama yapmaya özen gösterirler. Çok hassas dengeler üzerinde giden bu çalışmalarda yaşanacak aksaklıklar dengeleri bozabilme olasılığı yüksektir. Bu nedenle dengelerin korunması gerekir. Yardımların sürdürülebilir olması devletin güvenirliği ve sosyal dengelerin korunması açısından da önem taşımaktadır. Yardım alanlara yardımların kesilebileceği hakkında endişelerinin olup olmadığını sorduk. Böylesine bir soru aslında devlete olan güvenin de bir göstergesi olabileceğini düşünmekteyiz. Çünkü güçlü bir devlette bu tür yardımların kesilmesinden söz edilemez. Belirtilen soru için aldığımız cevapların dağılımı Çizelge 4’de gösterilmektedir. Çizelge incelendiğinde yardımların kesilebileceği endişesi duyanların oranlarının %24,0 olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişler her dört kişiden birisinin bu konuda endişeli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak buna karşın %44,8’lik bir kısım ise yardımların kesilmesi konusunda herhangi bir endişelerinin olmadığını ve yardımların her zaman ki gibi devam edeceğine inanmaktadır. Burada dikkatimiz çeken nokta, bilmiyorum diye cevap veren %31,2’lik kısım olmuştur.

Genel olarak değerlendirildiğinde bu oranın oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Neden bilmiyorum dediklerini öğrenmek istediğimizde ise çok farklı cevaplar ile karşılaştık. Açık uçlu olmasını istediğimiz sorumuza verilen cevapların başında en yüksek miktar ile ülke içi karışıklıkların kafaları karıştırdığı ve eğer bunlar giderilemez ise zaman içerisinde yardımların kesilebileceğine dair kanaatin oluşması görülmüştür. İkinci sırada ise ekonominin sürekli olarak kötüye doğru gittiğine yönelik inancın oluşması olmuştur. Kısaca konu ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz ki, yardım alanların yardımların en azından yarısının kafalarının karışık olduğunu söyleyebiliriz. Oluşan kafa karışıklığı zaman içerisinde bir endişeye evrilebilir.  Bunun önüne geçebilmek gerekir. Devlete olan güvenin zedelenmemesi açısından önemli olarak görmekteyiz.

Çizelge 4. Yardımların Kesilebileceği Endişesi Taşıyor musunuz?

Sosyal yardım almasaydınız hayatınız nasıl olurdu şeklinde soruya verilen cevaplar Çizelge 5’de verilmektedir.  Buna göre %37,2’lik kısım kötü olurdu derken, %26,8’lik kesim ise çok kötü olurdu cevabını vermiştir. İki grubu birlikte değerlendirdiğimizde ise &64’lik bir kesim sosyal yardım almasaydım kötü durumda olurdum demektedir. %27’lik bir kesim ise sonucu kestiremediğini ve nasıl yaşam süreceğini bilmediğini belirtmiştir. İyi olabilirdi diyenlerin oranı ise %8,7 olarak gerçekleşmiştir. İyi olabilirdi diyenlerin neden bu şekilde düşündüklerini sorduğumuzda ise daha ciddi iş aramak zorunda kalabilir ve daha yüksek gelir elde edebilirdik şeklinde cevaplar verilmiştir. Yardımı alırken de çalışabilirler. Ancak belli bir süre sonra yardımın kesilebileceği düşüncesi böylesine bir iş yapmalarına engel olmaktadır. Sosyal yardımlar kişilere ve hükümetlere bağlı olmayan devlet yardımlarıdır. Bunların kontrollü bir şekilde sürdürülmesinin faydalı olacağı görülmektedir.

Çizelge 5. Sosyal yardım almasaydınız hayatınız nasıl olurdu?