Sosyal yardım alanların aldıkları hizmeti beğenip beğenmediklerinin ötesinde devletten de bazı beklentiler içinde oldukları gözlenmiştir. Devletten ne beklediklerine ilişkin sorulara alınan cevaplar Çizelge 1’de gösterilmektedir.  Çizelge incelendiğinde devletten beklenen yardımlar içerisinde en önde geleni %29,2’lik oran ile Yardım miktarının artırılması istenmiştir. Bu oran dikkate alındığında yardım alanların 1/3’i yardımı yetersiz bulmaktadır. Neden yetersiz bulduklarını tespit edebilmek için bu kişilere nedenini sorduk. Aslında bu kişilerin yardım miktarından çok gereksiz yardımların yapılıyor olmasından şikayetçi olduklarını tespit ettik. Buna göre yardım yapanların ellerinde olanı değil de karşıdakilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak yardım yapmaları bu eleştirileri büyük oranda azaltabilecektir.

    İkinci sırada ise %19,4 ile yardımların içerikleri zenginleştirilsin demiştir. Aslına bakılırsa bir önceki soruda ifade edilmeye çalışılan sorun burada da farklı boyutta kendisini göstermektedir. Zenginleştirmekten kastedilen kişilerin daha çok ihtiyaç duydukları ürünlerin dağıtımının yapılmasıdır. Bunu ise %18,6 ile kontroller sıklaştırılsın gelmiştir. %14,8’lik kesim ise görevlilerin davranışlarından şikayet ederek, devletin bu konuda yardımcı olmasını istemektedirler. %12,8’lik kısım ise yapılan yardımların gerçekte ihtiyacı olmayanlara da yapıldığını ve buna bağlı olarak aslı yardım muhtaç olanların yeterince yardım alamadıklarını belirtmişlerdir.

Çizelge 1. Yardım Alanların Devletten Beklentileri

            Bireyler sosyal yardımın sürekliliğini istemektedirler. Ancak devletlerin yapması gereken yardımların sürekliliğinin sağlanmasından ziyade kişileri yardım almayacak şekilde donatmak ve onları bir şekilde üret sürecine katmak olmalıdır. Ancak yapılan yardımların bu açıdan bakıldığında böylesi bir sorunu çözmekten çok uzak olduğunu görebiliriz. Yardım alanlara yaşadığınız sorunları hangi kurum çözebilir şeklinde soru sorduk. Alınan cevaplar Çizelge 2’de verilmiştir. Yardım alanlar en büyük sorun çözücü olarak belediyeleri görmektedir. %44,3’lük bir oran ile vatandaşlar sorun çözücü yer olarak belediyeleri görmektedir. Belediyelerin yardım yapma konusunda ön planda olması ve vatandaşlar ile birebir muhatap olmaları nedeni ile bu şekilde bir düşüncenin oluşmuş olduğu düşünülmektedir. Hemen her konuda vatandaşların ilk gittikleri yerler belediyeler olmaktadır. Gittiklerinde de hangi partide oldukları ve görüşlerine bakılmaksızın hizmet alabilmektedirler. Bu nedenle elde edilen sonucun aslında olması gereken şeklinde gerçekleştiğini göstermektedir. Belediyelerden sonra çözüm kapısı olarak %26,5’lik oranla hükümet gelmektedir.

Çizelge 2. Yardım Alanların Sorunlarını Çözecek Kurumlar

                 Toplumumuzda genel olarak sahip olunan yardımların oy için verildiği algısıdır. Gerçekten böylesine bir baskının olup olmadığını öğrenmek istedik. Bunun içinde yardım yapanların sözlü olarak söylemeseler bile eylemsel olarak bu şekilde bir baskı kurup kurmadıklarını sorduk. Sorulan sorulara verilen cevaplar Çizelge 3’de verilmiştir. Sorulan sorulara %67,5 gibi önemli bir kısım cevap vermek istememiştir. Neden cevap vermek istemediklerini sorduğumuzda da buna da cevap vermemişlerdir. Bunun altında psikolojik bazı etkilerin olduğunu düşündürmektedir. Evet, baskı var diyenler %14,2’lik bir grubu oluştururken, hayır diyenlerin oranı ise %18,3 olarak tespit edilmiştir. Ancak asıl belirleyici çoğunluğun sessizliği üzerinde durulması gereken bir sorunun olduğunu göstermektedir.

Çizelge 3. Yardım Karşılığı Oy Baskısının Yapılıp Yapılmadığı

            Sosyal yardım alanlara ülke genelinde yardım alanların sayı olarak yüksek olup olmadığını sorduk. Alınan cevaplar ise Çizelge 4’de verilmiştir. Buna göre yardım alanların yarısı (%50,5) yardım alanların sayısının çok olmadığına inanmaktadır. Bazıları ise ülke genelinde belirlenenden çok ihtiyaç sahibi olduğunu ve bu nedenle daha fazla yardım alınması gerektiğini belirtmiştir. Çok diyenlerin oranı ise %19,4 olarak tespit edilmiştir. Aslına bakılırsa bu oranda yüksektir. Çünkü yardım alan her beş kişiden birisi fazla kişinin yardım aldığını, hatta yardım almaması gereken çok sayıda kişinin yardım aldığına inanmaktadır.

Çizelge 4. Yardım Alanların Çok Olduğunu Düşünüyor musunuz?

Bilmiyorum diyenlerin oranı ise %30,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu kişilerin gerçekten mi bilmiyorlar yoksa cevap vermek mi istemiyorlar net olarak ayrım yapılamamıştır. Ancak genel olarak değerlendirildiğinde yardımların kesilmesi gibi bir tedirginlik oluşmuştur. Oluşan tedirginliğin kişileri cevap vermemeye yönlendirmiş olabileceğini düşünmekteyiz.  

            Yardım miktarının ve yardım alan sayısının artması belli bir güven sınırında durdurulamaz ise ülkenin ekonomik ve sosyal yapısı içerisinde ciddi sorunlar yaratabilir. Çünkü bu kişiler üretimden uzak tutulmuş kişilerdir. Üretimin olmadığı yerde her türlü sıkıntının yaşanması muhtemeldir. Yardım alan bireylere yardım alanların sayısının ülkenin geleceğine ne tür etki yapabileceğini sorduk. Böylece aslında aldıkları yardımların sürdürülebilir olup olmadığının farkındalıklarını belirlemek istedik.  Sorulan sorulara alınan cevaplar Çizelge 5’de gösterilmiştir. Çizelge incelendiğinde yardım alanların yarısı (%50,3) yardım alan sayısının artmasının ülkenin geleceği açısından iyi olmayacağına inanmaktadır. Etkilemez diyenlerin oranı ise %24,9 olarak tespit edilmiştir. Buna göre yardım alan her dört kişiden birisi yardımların artmasının ekonomiyi etkilemeyeceğini belirtmiştir. Olumlu olarak etkiler diyenlerin oranı ise %5,5 olarak gözlenmiştir. Yardım alanlar sayının artmasının gelecek açısından iyi olmayacağı açıktır. Ancak bunun farkına varılması ve yardım alanların sayılarının artması ile övünmek yerine yardım almayanların sayılarının artması ile övünmek gerekir.

Çizelge 5. Yardım Alanların Fazlalığı Ülkenin Geleceğini Nasıl Etkiler