“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).” (Asr Suresi,1-3)

Mübarek Ramazan ayının feyiz, bereket, samimiyet ve sabrından faydalanmayı Yüce Allah hepimize nasip eylesin.

Saatlerce aç susuz kalarak tuttuğumuz orucun bizlere öğrettiği en önemli özelliklerden birisi de elbette sabırdır. Yaşanan hadiseler ve söylenen sözler karşısında sabırlı olmak gerçekten de zor bir iştir. Ancak, sabır insanları çoğu kötü sonlardan kurtarır.

Yeme içme helal olduğu halde oruçlunun ona sabretmesi önemlidir. Yüce Allah’ın haram kıldığı, belki nefsimize güzel görünen şeylere karşı sabır bir mükâfattır. Zorluğa ve yaşanan sıkıntılara rağmen nefsi arzulara karşı koyabilmektir sabır.

Sabırlı olmanın en yoğun yaşandığı ve belki de en zor olduğu zaman dilimi oruçlu olunan zamandır.

Yüce Allah sabredenleri sevdiğini bizlere bildirmektedir.

“Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” (Al-i İmran, 146)

Sabır, kötü düşünceleri yok edebilmedir. Yanlışlığa giden yolu doğruya çevirebilmedir. Öfkeden kurtulmadır. Atalar “öfke gelince gözü, gidince yüzü kızartır” der. İşte yüzün kızarmaması için sabır devreye girer.

Sevgili Peygamberimiz (sas) “Oruç, sabrın yarısıdır.” (İbn-i Mace) buyurmuşlardır.

Mübarek Ramazan ayında şöyle dua edebiliriz: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al." (A’raf,126)