“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyanda değillerdir).” (Asr Suresi,1-3)

Müslümanlar olarak önemli zaman dilimlerini yaşamak üzereyiz.

7 Nisan 2016 Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece Regaib Gecesi’ni idrak edeceğiz. 8 Nisan Cuma gününden itibaren de Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içinde barındıran ve manevi iklimin had safhaya ulaştığı üç ayların başlangıcı.

İyiliğe, hayra, güzelliğe, samimiyete kısaca bütün doğru hasletlere rağbet edilen gece Regaib Gecesi. Bizler için bir fırsattır aslında bu gece ve günler. Daha doğrusu böyle özel öneme sahip zamanları biz fırsata çevirebilmeliyiz.

İnsan olarak öyle bir koşuşturmanın ve karmaşanın içerisindeyiz ki bu tempoya tamamen esir olmuşuz. Gün gelip çaresizce hayatın sonuna geldiğimizde veya güçsüz kaldığımızda anlıyoruz geçen zamanı. Ancak adı üstünde artık geçmiştir zaman. Sevgili Peygamberimiz (sas) bizlere asırlar öncesinden zamanın kıymetini bilmemizi öğütlemişti.

Regaib Gecesi ve üç aylar; yaşadığımız koşturmanın, karmaşanın içerisinden biraz ara vermeye ve kurtulmaya vesile olması gerekir. Üç aylarda karşılıklı muhabbet, tevazuu, hoşgörü ve yardımlaşma artmalıdır.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sas) üç ayların başında şöyle dua etmiştir; "Ey Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur." Bizler de bugün aynı duayı ederek ve Yüce Allah'tan bu mübarek aylarda affedilmeyi, bağışlanmayı, bir olmayı, iyilik ve güzelliklerin artmasını niyaz ediyoruz.

Üç aylar bereket aylarıdır, her tarafa bolluk ve bereket gelir. Sevgi, yardımlaşma, kardeşlik ve iyilikler gelir. Özellikle şanlı Türk Milletimiz, asırlardır üç aylara ayrı bir önem vermektedir. Üç aylarda insanlarımız önceki gün gibi davranmaktan kaçınırlar. İnsanlarımız manevi bir iklimin içerisine girdiklerini unutmadan hareketlerini ona göre ayarlarlar. Bu mübarek aylar içerisinde daha hoşgörülü, daha yardımsever, daha sabırlı olmaya ve birbirini incitmemeye dikkat ederler. Çünkü bu aylarda Yüce Allah'tan rahmet, mağfiret ve af dilenir.

Yapılan ibadetlerde bir artış görülür, camilerimiz ve Kur'an kurslarımıza ilgi daha da artar. Yardımlar çoğalır, çevreye daha bir dikkatle bakılır. Nasıl ki tabiat bahar çiçekleri ile süsleniyorsa, müslümanlar da üç aylarda öyle çiçek açarlar. Bakışları güldür, sözleri güldür, hareketleri güldür.

Özellikle yakın coğrafyamızın, yani İslam aleminin bir çok yerlerinin kan gölüne çevrildiği, acıların tarifsiz olduğu zamanda Regaib Gecesi ve üç ayların önemi daha da artmaktadır.

Regaib Gecesinde, ellerimizi açarak samimiyetle, huşu içerisinde, gösterişten uzak olarak bizleri yaratan Yüce Allah’a (cc) dua etmeliyiz. Bütün Müslümanlara akıl iz’an versin. Bizlere emanet edilen insanları, canlıları ve tabiatı harap etmekten korusun. Yeryüzünün en şereflisi olarak yaratılan insanların insan gibi yaşamasını vesile kılsın. Bunun için bizlere yardım etsin.  

Regaib Gecesi ve üç aylar; bizleri yaratan ve yaşatan Yüce Allah'ın bizleri en şerefli varlık olarak yaratmasını bir kez daha anlamayı, tefekkür etmeyi ve şükretmeyi idrak etmemize vesile olsun.

Regaib Gecesi ve mübarek üç ayların; şehit kanlarıyla sulanmış bizlere emanet edilen aziz vatanımızın ve şanlı Türk milletimizin birliğine, dirliğine, huzuruna ve bütünlüğüne, Müslüman nüfusun yaşadığı ülkelerde yaşanan sıkıntıların durmasına ve bütün insanlığın esenliğine vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Haşr Suresi-18)