Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Milli anayasa Kurultayı
31/03/2016 Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da bir toplantı yapıldı. Toplantıyı yapanlar yeni anayasanın ülkemiz için ihtiyaç olmadığı temelinden hareket ederek asıl sorunun yönetimden kaynaklandığını vurgulamaya çalıştılar. Farklı alanlarda çalışan çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda katıldığımız yer olduğu gibi katılmadığımız yerlerde olmuştur. Ancak böylesi bir toplantının yapılmış olası önemli bir ihtiyacı giderilmesi bakımından önemlidir ve tekrarlarının gelmesi gerekir. Toplantıya katılanların bazılarının konuşmaları gerçekten ilgi çekici buldum. Konuşmalardan bazılarından seçtiklerimi birkaç cümle aktarmak isterim; Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı İnci Özdil "Yeni anayasa intihar demektir. İntihar etmek isteyen var mı aranızda. Burada olanlar istemiyoruz tabii ki, biz milli anayasa hareketiyiz. Biz tek tumruğuz. Yeni anayasa bir projedir. Yeni anayasa birliğe, kardeşliğe çomak sokmak demektir." ESUD Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş "İlk 3 madde değişirse Ankara başkent olmaktan çıkacak. Çorumlular Yozgatlılar nereye gideceksiniz? Soruyorum. Yeni anayasanın sizlere neleri kaybettireceğini farkına varın. En azından çoluğunuzu çocuğunuzu önemseyin." TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz “İnsan korkar, ama millet korkmaz, korkmamalı. Türk milleti teröre asla baş eğmeyecek. Cesaretin onurlu ve şerefli bir hayat sürmeye faydası var.” Kültür Eski Bakanı Namık Kemal Zeybek “Yeni anayasa bir tuzaktır. Ülkemizi karmaşaya sokan gelişmelerin son noktası olacak. Bu noktada sağ- sol, çekilişleri kalmamıştır. Aklımızı başımıza alalım." 24. Dönem CHP Uşak Milletvekili Av. Dilek Akagün Yılmaz “Hepimiz biliyoruz ki ülkemize abd tarafından dayatılan bu anayasa emperyalist bir projedir. Bizi açıkça tehdit ediyorlar. Bu tehditleri sadece bize yapmıyorlar bütün ezilen uluslara yapıyorlar.” Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek “Türk milletini bölme girişimi bölücü terörle ittifak halindedir. Bölücü anayasa girişimi, bölücü terörün müttefikidir.” TBMM eski Başkanı Hasan Korkmazcan "Bölücü anayasa girişimini tarihin çöplüğüne atacağız…Türksüz anayasa yapmaya çalışmak Türklere ırkçılığı yakıştırmak en büyük ayıptır. Asıl ayıp emperyalizm ırkçılığıdır. O mikrobu topraklara bulaştırmayacağız." Vatanımız ve Cumhuriyetimiz, uzun süreden bu yana büyük saldırılar altındadır. Ülkemizin varlığının tehdit edildiği bugünlerde, biz Türk vatandaşları, Yeni Anayasa yaptırarak Gazi Meclis’i anayasal düzeni ortadan kaldırma gibi ağır bir siyasal suç işlemeye sürükleyenlere karşı, 27 Mart 2016 günü Ankara’da toplandık ve aşağıda belirttiğimiz tutumda birleştik. 1. Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi bölünmez bir bütündür. Topraklarımız üzerinde birden fazla egemenlik alanı yaratılamaz. Bölgecilik yapılarak özerklik, federasyonculuk güdülemez. Ülkemizin bir karış toprağından vazgeçilmesi söz konusu dahi olamaz. 2. Türkiye Cumhuriyeti’nde egemenlik Türk Milleti’ne aittir. Çok kültürcülük adına etnik ayrılıkçılık, ümmetçilik adına mezhebi parçalanma yoluyla Türk Milleti’nin bütünlüğü bölünemez. Ulusun varlığı ve egemenlik hakları, hiçbir koşulda ortadan kaldırılamaz. 3. Milli birliğimizin sağlamlaşarak sürdürülmesi, egemenlik ve bağımsızlık haklarımızın dokunulmazlığı için, 1919’dan sonra bir kez daha, tarihsel bir görev ile karşı karşıyayız. Bu görev‘müdafaa-i hukuku milliye' görevidir. Bu görevi üstleniyor, ulusal haklarımızı savunma mücadelesinden bir an bile geri durmayacağımızı ilan ediyoruz. 4. Her türlü kültürel ve toplumsal özelliklerimizin red ve inkarına karşı olduğumuz gibi, bu özelliklerimizi Türk Milleti’ni etnik – mezhebi topluluklara bölme aracı yapan her türlü kimlikçiliği ve siyasallaştırmayı reddediyoruz. Etnikçi ve ümmetçi kesimlerle bunları destekleyen dış dünya aktörlerine, Türk Milleti’nin varlığına ve haklarına saygı göstermelerini hatırlatıyor ve bu yöndeki Yeni Anayasa girişimlerinden vazgeçmelerini ihtar ediyoruz. 5. Anayasa’dan Türk Vatandaşlığı statümüzü silmeye ve egemenliği Türk Milleti’nden almaya yeltenen Yeni Anayasa saldırısına karşı, varoluşumuzu savunma ve direnme esasının meşru olduğunu ilan ediyoruz. 6. Siyasal ümmetçilik güdenlerin ortadan kaldırmak istedikleri milli devlet, bireysel ve sosyal özgürlüklerimizin güvencesi olan laikliğin koruyucu zırhıdır. Laikliği ortadan kaldırarak bireysel hak ve özgürlüklerimizi cemaatlere devredecek, halkımızı mezheplerin, inanç gruplarının iktidar savaşlarına mahkum edecek bir Yeni Anayasa’ya karşı, yurttaşlık haklarımızı ve özgürlüğümüzü savunma ve direnme esasının meşru olduğunu bildiriyoruz. 7. Cumhuriyetimizin kuruluş ve gelişmesinde temel olmuş hükmetme biçimi, kaynağını meclisten alan parlamenter hükümet sistemidir. Bunu ortadan kaldırmak, basit bir hükümet işleyişi değişikliği değil, egemenliğimizin kullanılış tarzını değiştirmek anlamı taşır. Egemenlik hakkımızı, hiçbir partizan hedefe ve hiçbir kişisel hevese kurban etmeyeceğimizi açıklıyoruz. 8. Yeni Anayasa, etnik bölücülükle 2008 yılından bu yana yapılan hukuk dışı “müzakere”lerin nihai halkasıdır. Yeni Anayasa ısrarıyla bölücü çevrelerin taleplerini müzakereye açmak, bölücü teröre karşı yürütülen savaşa ciddi zararlar vermektedir. Şimdiye kadar yapılmış yasa dışı sözde “müzakere ve mutabakatlar”ın Yeni Anayasa hüllesiyle anayasal düzen haline getirilmesi, hiçbir koşulda kabul edilemez. 9. Yeni Anayasacılığın ana damarı dışarıdadır. Yeni Anayasalar, dünyada ve bölgemizde yeniden bir paylaşım savaşı yürüten küresel emperyalizmin saldırı aracıdır. Ülkemizde sözde çok kültürcülük, etnikçilik, mezhepçilik peşinde sürüklenenleri, çağımızın bu çıplak gerçeğini fark ederek, bu gayrı milli saldırganlığa alet olmaktan vazgeçmeleri için uyarıyoruz. 10. Büyük Ortadoğu Projesi temelinde Kuzey Afrika ülkelerinde, komşularımız Irak’ta, Suriye’de tanık olduğumuz gerçek, milli varoluşların ortadan kaldırılmasından ve ülkelerin kabile - aşiretlere, etnisite - mezheplere ayrıştırılmasından, parçalanmasından ibarettir. Ulusal varoluşları ve hakları yok edilmeye çalışılan komşularımızın, tüm dünya uluslarının ve insanlığın kutlu geleceği için, küresel emperyalizmin tam karşısında olduğumuzu duyuruyoruz. 11. Milli Anayasa Hareketi, karşı karşıya olduğumuz Atatürksüz, Türksüz, bölücü gayrı milli anayasacılık saldırısına karşı, ulusal varlığımızı, milli birliğimizi, vatanımızın bütünlüğünü ve bu değerlere ilişkin tüm haklarımızı savunma ve direnme kararlılığını ifade eder. Aynı iradeye sahip bütün siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, toplulukları ve kişileri, hiçbir ayırım gözetmeksizin, bu iradeyi yükseltmeye çağırır. Katılırsınız ya da katılmazsınız onu bilemem. Ama söylenenlere dikkat etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020 |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020 |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020 |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu |
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019 |
Suriye Çalıştayı |
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019 |
At, Katır ve Eşek Eti İthali |
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019 |
Bu kadar harcama ile nereye? |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019 |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019 |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019 |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi |
Devamı |