Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Atlantic Açıklaması
14/03/2016 The Atlantic dergisi Amerika Birleşik Devletlerinde yayın yapan ve oldukça karyerli bir dergi olarak bilinmektedir. Üst düzey bürokratlar, seçkin işadamları ve seçili siyasetçilerin okudukları bir dergi. Bu dergide yazılanların devletin görüşünü temsil ettiği sıklıkla belirtilir. Washington Post gazetesi ABD için ne kadar önemli ve resmi bir kimliği varsa Atlantic dergisi de o kadar önemlidir. Yarı resmi bir kimliği taşımaktadır. Özellikle devletin bürokratlarının ya da siyasilerinin bu dergide yapmış oldukları açıklamalar devletin resmi görüşünü temsil etmesi açısından önemli kabul edilir. Geçtiğimiz günlerde yine bu dergide ABD büyük elçileri Marc Edelman ile Morton Abramowitz birlikte bir yazı yazarak bazı açıklamalarda bulunmuşlardı. Bu açıklamada en dikkati çeken konu “Eğer Erdoğan ülkesinin parlak bir geleceğe sahip olmasını istiyorsa ya reform yapmalı yada istifa etmelidir” açıklamasının arkasında yatanla olmuştur. Reformlardan neyin kastedildiği açıklanmamış ama arka planında bir şeylerin olduğu anlaşılıyor. The Atlantic hafta içinde yayımladığı “Obama Doktrini” başlıklı haberde Başkan Barack Obama’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “otoriter’’ ve “fiyasko’’ olarak nitelendirmiş. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest önceki gün başkanlık uçağı Air Force One’daki basın toplantısında Erdoğan’a çok ağır eleştiriler yöneltebilmiştir. Buna gerekçe olarak ta “ABD’de ve dünya çapında savunduğumuz evrensel değerlerin Türk hükümeti tarafından yeterince desteklenmediğini hissettik.” cümlesini kullanmıştır. Aslında burada söylemek istedikleri şeylerden “ayağını denk al” demek istediklerini çıkarıyoruz. “Eğer ayağını denk almazsan biz denk aldırırız” demeye getirdikleri görülüyor. Bunda gerçekten başarılı olup olmayacaklarını bilemiyoruz. Gerçekten bunu bir tehdit olarak mı yoksa bir yerlere mesaj vermek için mi yaptılar onu da şimdiden kestirme şansımız yok. Ancak gelişmelerin oldukça can sıkıcı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yazılan bu makale üzerinde Türkiye’ye biz ayar vermek istendiği açıkça görülmektedir. Açık yada üstü kapalı olarak çok sayıda mesajın aynı cümlelere sıkıştırılmış olası da ayrıca üzerinde durulması gerekir. ABD ve yetkililerinin ana düşünceleri ABD’nin dünyanın her köşesine Tanrı tarafından nizam vermek için özel olarak görevlendirildiklerine inanırlar. Bu inanış nedeniyle de kendilerinin üstün insanlar olduklarına ve diğer insanların ise kendileri itaat etmeleri gerektiğine inanırlar. Dünyanın hemen her köşesinde yaşayanların hayatlarına müdahale etme yetkinsi de buradan almaktadırlar. Ülkemiz içinde çok sayıda planlama yapmaktadırlar. ABD’de özellikle Türkiye için kurulmuş olan “Türkiye Masası” vardır. Ülkemizin geleceği ve şekillendirmesi açısından bütün değerlendirmeler burada yapılmaktadır. ABD ülkemizde ılımlı İslam’ın yaygınlaşması için her türlü çalışmayı esirgemeden yaptı. Para musluklarını açtı, siyasi desteğin artması için her türlü algı operasyonunu yerine getirdi. Öyle bir hal aldı ki Türkiye özellikle iç pazarda ciddi olarak büyümeye başladı. Hatta adını ve sanını bilmediğimiz çok sayıda firma ülke içinde çalışmaya başladı. Ilımlı İslam için her şey yapılmaya başlandı. Ortamda ciddi bir rahatlama yaşanmaya başlandı. Suni olarak yaratılan bu rahatlama ortamıyla insanların düşünceleri de değişmeye başladı. Rahatlık aynı zamanda ihmali de beraberinde getirdi. Fikir ve düşünce kapılarımızı açtık. Böylece zihnimizin işgal edilmesine göz yumduk. Daha önceleri şiddetle karşı çıktığımız çok şeyi artık kolay bir şekilde kabul eder hale geldik. Devletin bütün işler haldeki kurumları birer birer iptal edildi. Sonuç olarak ta kaybeden bizler olduk. Ne yaparsak yapalım sonuçta büyük güçlerin yönetiminde oyuncak olabiliyoruz. Özellikle kendisini Tanrı’nın temsilcisi olarak görenlerin karşısında dik durmak gerekir. Bunun içinde Allahın ipine sarılmak gerekir. “Üzülmeyin gevşemeyin, eğer inanıyorsanız en üstün sizlerisiniz”. Allahın ipine sarılmak içinde Allah’a bağlanmak gerekir. Şaibeler yumağındaki bir yapı ile bunun mümkün olamayacağı açıktır. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020 |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020 |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020 |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu |
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019 |
Suriye Çalıştayı |
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019 |
At, Katır ve Eşek Eti İthali |
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019 |
Bu kadar harcama ile nereye? |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019 |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019 |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019 |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi |
Devamı |