• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Serbest Dolaşım Hikâyesi
29/02/2016

Ağzını açan serbest dolaşımdan bahsediyor. Özellikle gençlerin içinden geçenleri okumak pekte zor olmuyor. Çünkü konuşmalarına bile yansımız durumda. Buradan uçağa binecek istediği ülkeye rahatça girebilecek ve hatta orada kendilerin güzel kızlar büyük bir beklenti içinde törenlerle karşılayacaklar. Öylesine bir algı oluşturuldu ki havalarda uçuşmaya başlayanların sayısı oldukça çok. İnsanların umutları ve beklentileri bu kadar kolay zedelenmemelidir. Çünkü gerçek hiçte anlatıldığı ya da oluşturulan hava gibi basit değil. Hatta vizesiz Avrupa içi istenen 72 madde incelendiğinde işin yokuşa nasıl sürüldüğü ve aslında vizesiz Avrupa’nın aslında bir hayalin ötesine geçemeyeceğinin de bir göstergesidir. Daha da önemlisi bu 72 maddenin tek tek inceleneceğidir. Bakın AB macerasında 15 yıl içinde sadece 10 madde incelenmeye alınmış ve 11. Madde ise görüşülmeye başlanmıştır. Daha bunlar bitmeden diğer maddelerin görüşülmesini beklemek pekte akılıca gözükmüyor. Bununla birlikte vize serbestisi konusunda Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında, Ekim 2016’dan başlayarak Schengen bölgesine vizesiz seyahat olanağı sağlanabileceği belirtilmektedir. Evet, güzel bir cümle ama sağlanmadığı durumda ne olacaktır sorusunun karşılığı yoktur. Diğer bir deyişle AB verdiği ya da verdiğini kabul ettiğimiz sözleri yerine getirmezse ne olacaktır bu açık değildir. Bu nedenle bir yaptırımı da bulunmamaktadır. Bu bile bize AB’nin ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermeye yetmektedir.

Burada asıl söylenmesi gerekenler söylenmeyince bazı şeyler havada kalıyor. Alınan vize kararının aslında vatandaşlarla ilgili değil “kısmi vize kolaylığı” olarak ifade edilen ve özel kişilere uygulanan sistemde kolaylık sağlamaktadır. Bunun ötesinde kesinlikle vize muafiyeti ya da vizelerin kaldırılarak Avrupa’ya şartsız geçiş gibi bir şeyi içermemektedir. Aslında bunun benzerini yıllar önce birkaç kez yapmıştır. Yine aynı şeyler yapılarak aslında halkın buna inanması sağlanmaya çalışıyor. Hatırlayın 1995 yılında “Gümrük Birliği” anlaşması imzaladık diyerek kutlamalar yapılmıştı. Bize hiçbir katkısı olmayan bir anlaşmaydı. Hatta zararı çoktu. Ama kutlamalar yapıldı. 2005 yılında ise Avrupa Birliği ile ucu açık bir müzakere takvimi almışlardır. Sonu belli değildi. Ama yine kutlamalar yapıldı. Şimdi ise asla olmayacak bir iş yine başarı gibi kutlamalar yapılıyor.

Bizleri daha doğrusu hükümeti en çok ilgilendiren kısmı ise verileceği söylenen ama bir sürü şarta bağlanan 3 milyar yuro’dur. Aslına bakarsanız bu para zaten bizim. Yani Avrupa Birliği üye olmak için başvuruda bulunan ülkelere bazı alt yapı çalışmaları yapmaları için para yardımı yapmaktadır. İşte bu para zaten bize ayrılmış paradır. Bu nedenle bir lütufmuş gibi sunulması anlamsızdır. Daha vahimi daha önce bu parayı alt yapı için kullanabilirken şimdi eğer verirlerse sadece göçmenler için harcayacağız. Yani aslında adamlar her şartta bizi kandırmış olmaktadırlar.

Burada en önemli sorun ise imzalanması kesinlikle istenen geri kabul anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya göre ülkemizde Avrupa ülkelerin gitmiş olan yabancıların tamamı Türkiye’ye iade edilecek. Diğer bir deyişle yaklaşık olarak bir milyon kişi ülkemize geri gönderilecek. Böylece aslında ülkemiz bir göçmen kampına döndürülmüş olacaktır. Daha aşağılayıcı olan kısmı ise şu; Türkiye’de kurulacak olan 6 büyük kampta Türk hükümeti kayıt tutacak ve bu kayıtlara göre Avrupalı gözlemciler gelerek kendi ilerine yarayabilecek kalifiye elemanları seçip ülkelerine kabul edebilecekler. Geri kalanı diğer bir deyişle hiçbir işe yaramayanları ise ülkemizde yaşamaya devam edecek.  Bunun anlamı şudur; Türkiye Avrupa Birliğinin ileri karakolu gibi çalışacak ve Avrupa’ya geçmek isteyen yabancıları burada besleyecektir.

Bütün bunları ötesinde bazı maddeler halen daha açılmadı ve yakın zamanda da açılması beklenmiyor. Mesela sadece Kıbrıs nedeniyle 14 madde askıya alınmış durumdadır. Kıbrıs’ı verin bu maddeleri görüşmeye başlayalım denilmektedir. Sadece görüşme için bunu isteyenlerin kabul etmek için neler isteyeceğini düşünmek bile istemiyorum. Özellikle ” Enerji, Yargı, Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik gibi maddeler ise halen daha ele alınmış değil. Asıl önemli kısımları bu maddelerin oluşturacağını söylemek her halde yanlış olmayacaktır. AB’ye adaylık için gerekli olan diğer şartlar yerine getirilse bile bu maddelerin yerine getirilemeyecekleri mutlaka olacaktır.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, yapılan anlaşma Türkiye açısından bir başarı değil, aslında başarısızlığın göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak bakıldığında ülkemiz açısından 72 maddenin içinde lehimize olabilecek maddelerin bulunmaması da ayrıca beklentilerimizin ve  özellikle ileriki dönemde bu konuya umut bağlayanların umutlarının gerçekleşmeyeceğinin de bir göstergesi olarak karşımıza çıkacağı anlaşılmaktadır. 



735 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi?
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019
Suriye Çalıştayı
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019
At, Katır ve Eşek Eti İthali
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019
Bu kadar harcama ile nereye?
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür?
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Saat