Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Kaosla Nereye Kadar
17/11/2015 Dünya öyle bir noktaya geldi ki artık geriye dönüşünün olmayacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle son zamanlarda yaşanan terör olayları ile kitleler yönlendirilmek istenmekte ve baskı ve korkutma politikaları ile insanlar sindirilmeye çalışılmaktadır. Geçtiğimiz gün içinde yapılan ve IŞİD tarafından üstlendiği ifade edilen Fransa’daki saldırının tesadüfen olduğunu düşünmek fazlaca saflık olur. Bu saldırının tamamen planlı bir eylem olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hatta biraz daha ileri giderek bunun Fransız hükümetinin haberinin dahi olabileceğini düşünüyorum. Sebebine gelince 11 Eylül saldırıları olarak tarihe geçen ve Amerika’da ikiz kulelerin bazı kişilerce her nasılsa uçak kaçırılarak beyaz sarayın üzerinden geçerek bu tür saldırıları yapmasının gizemi tam olarak çözülmedi. Ama genel olarak Amerikan yönetiminin bu konuda bilgisinin olduğu yönündeydi. Kim yaptıysa yaptı ama sonuçta Amerika kazandı. Çünkü bu saldırıdan sonra Irak’a yerleşildi. Afganistan’da daha etkin olunmaya başlandı. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirliklerindeki askeri varlığını uzun süreli olmasının gerekçesi hazırlandı ve sıkıntıda olduğu ifade edilen savunma sanayinin bu olaydan sonra ciddi olarak rahatladığı belirtildi. Fransa benzeri saldırıları ülkemiz çok yaşadı. En son Ankara’da 102 kişi adeta katledildi. Türkleri ve Türkleri protesto etmek ve Türkiye aleyhine gösteri yapacakları konusunu bir tarafa bırakarak şunu söyleyebilirim ki ne sebeple olursa olsun yapılan yanlıştı. Ancak o zaman şimdilerde ağlayıp sızlayan ülkelerden hiç ses çıkmadı. Ama şimdi bas bas bağırıyorlar. Savaş ilanında bulunuyorlar. Bizim şehirlerimizde askerlerimiz teröristle mücadele için girdiği kentlerde görülmesine dayanamayanlar şimdilerde Fransız askerlerinin Paris’in göbeğinde gezmesine alkış tutuyorlar. Avrupa her zaman ki gibi ikiyüzlü yapısını korumaya devam ediyor. Burada yapılmak istenen aslında sürekli olarak kaos ortamı yaratarak insanların düşüncelerini etki altında bırakmak ve davranış değişikliği yaratmaktır. Kaos teorisi fiziksel gerçeklik parçalarını ayrı ayrı olarak değerlendirmeyip bir bütünün parçaları olarak görür. Örnek vermek gerekirse okuldan hızlıca çıkan bir çocuğun hareketleri incelendiğinde rastgele olduğu düşünülebilir. Ancak psikologlar ve pedogoglar bu davranışlara bahçenin genişliği, sınıftaki durumu, arkadaşları arasındaki ilişkilerin durumu gibi pek çok faktörü dikkate alarak değerlendirmede bulunurlar. Bu faktörleri tek tek ele alındığında sağlıklı sonuçlara ulaşmak mümkün olmayabilir. Ancak mümkün olan bütün faktörler bir bütünün parçası olarak değerlendirildiğinde anlam kazanır. Elbette burada değişken olarak alınacak daha çok sayıda özellik olabilir. Ancak ne kadar özellik alırsanız alın net bir sonuca götürmesi mümkün değildir. Bunun en önemli sebebi ise değişken olarak alınan özelliklerinde aslında birer çıktı olma özelliği taşımalarındadır. Okuldaki öğrencinin davranışını incelerken alacağımız her değişken aslında kendisini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen çok sayıdaki değişkenin birer sonucudur. Elbette alında özellikler birbirlerine bağlı olabildiği gibi birbirlerinden tamamen bağımsızda olabilirler. Aslında bakarsanız birbirinin içine girmiş olarak sürekli değişim görülür ve bu döngü sonsuza kadar gider. Çünkü öğrenciyi etkileyen her değişken aynı zamanda başka kümelerinde birer elemanı olabilir. Bütün bu olaylar arasındaki bağlantının giderek artması ve adeta insan zekasıyla alay edercesine karmaşıklaşması nedeniyle bu tür olaylar kaos olarak adlandırılmıştır. Çünkü yasalar ne kadar basit ve anlaşılır olursa olsun çıktılar çok sayıda değişkenin etkisi altında olacağından karmaşıklıkla doludur. Gelelim asıl konumuza. Bölgemizde son zamanlarda IŞİD adı verilen yapay bir örgüt peydahlandı. Aslında bu örgütün arkasında büyük güçlerin olduğunu anlamamak mümkün değil. Çünkü kimse bu örgüt ile mücadele etmiyor. Ya da ediyormuş gibi yapıyor. Çok sayıda faktör altında kaos oluşturma görevi verilmiş gibi davranan bu örgüt bölge halkı başta olmak üzere genel anlamda bu görevini başardığı anlaşılıyor. Kontrollü bir şekilde kaos oluşturan örgüt bizim için baş tehdit olarak kabul edilen PKK’yı bile şanından etti. Ancak kontrol altına alınmış kaos yönetimi artık yerini kontrol edilmeyen kaosa bırakacak gibi duruyor. Çünkü sürekli olarak egemen güçler tarafından beslenen IŞİD, El Kaide, El Nusra, PKK ve PYD gibi terör örgütleri zaman zaman kendi başlarına işler yaparak kontrol dışına çıkabilmektedirler. Böylece kontrolsüz bir kaos oluşmakta ve herkesi olumsuz yönde etkilemektedir. Fransa kendisine yapılan terör saldırısı ile kısa vadede kazançlı çıkabilir. Bu saldırıyı bahane ederek yapmakta zorlandığı çok sayıda işi yapabilir, çok sayıda yasayı çıkarabilir, ya da göçmen girişine engel olabilir. Ancak bununda bir sınırının olduğunu ve bu tür örgütlerin asıl kaynaklarının Fransa başta olmak üzere batılı devletler olduğunu hatırlatmak gerekir. Terörü kontrollü kaos için besleyen ülkelerin şunu akıllarına sokmaları gerekiyor. Artık sonuçlar her zaman beklendiği gibi çıkmayabiliyor. Bu da hazırlanmak istenen kaotik ortamın kontrolden çıkarak gerçekten kaos oluşmasıdır. Şu an yaşanan da tam olarak budur. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020 |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020 |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020 |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu |
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019 |
Suriye Çalıştayı |
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019 |
At, Katır ve Eşek Eti İthali |
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019 |
Bu kadar harcama ile nereye? |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019 |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019 |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019 |
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi |
Devamı |