Herkes bir şeyler istiyor. İktidar partisi iktidarda kalmak için oy isterken, muhalefet partileri iktidar olmak için oy istiyorlar.

Hırsız olanlar ve hırsızlık yapmayı meslek olarak edinmiş olanlar ortamın hırsızlığa daha müsait bir hal almasını istiyorlar. Hatta ortamın kendileri için müsaitleşmesi için gayret sarf ediyorlar.

Yolsuzluk yapmak isteyenler yolsuzluklarının görülmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar ve görünmemek istiyorlar. Müslüman görünümlü bazı İslamcı kılıklılar münafıklık yaptıklarının ortaya çıkmamasını çok istiyorlar. Eğer ortaya çıkarda münafık oldukları belli olursa eskisi gibi işlerini rahat bir şekilde yürütemeyeceklerini biliyorlar.

Bölücüler çıkıyor ülkeyi bölmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun için gerekli olan her türlü alt yapıyı kurarak işlerinin daha rahat yapılmasını ve mümkünse kimsenin müdahale edemeyeceği bir şekilde sorunsuzca ülkeyi bölmek istiyorlar.

Hoca kılıklı bir kısım kişiler ortalıkta dolaşarak İslam adına fetvalar vererek ortalıkta dolaşıyorlar. Söylediklerine kendileri inanmasalar bile herkesin kendilerine inanmasını ve söylediklerinin birebir yapılmasını istiyorlar.

Birileri ülkenin bütün kaynaklarının yalnızca kendilerinin olmasını ve kimsenin buna müdahale etmemesini istiyor.

Vatana ihanet etmenin gayet doğal hale gelen bir ortamda vatana sahip çıkanların linç edilmemesini isteyenler yok edilmek isteniyor.

Kargaşa ve karmaşanın olmasını ve bunun süreklilik kazanarak çözülemez bir noktaya gelmesi isteniyor.

Kaos ortamından nemalananlar kaosun sürmesini ve işlerinin tıkırında gitmesini istiyorlar.

Kumpaslar kurarak devranlarını sürdürmek isteyenler kendilerine kumpas kurulduğu için ortalığı toz-duman etmeye çaba sarf ediyorlar.

Kaçakçılık yapanlar yaptıklarının engellenmesini ve kaçakçılığın resmileşmesini istiyorlar.

Ölüm kokan sokaklar, ölüm kol gezen evler her yerde çoğaldı. Şehit haberleri her yerde her an için beklenir oldu. Birileri yeter artık şehit gelmesin derken makam ve mevkilerini korumak isteyenler ise bunu umursamıyor ve görmezden gelmek istiyorlar.

Rantçılar her şeyden en yüksek oranda rantlanmaya devam ediyorlar ve sistemin değişmemesini istiyorlar.

İnsanlar akşam eve nasıl ekmek götüreceğini düşünürken, birileri özel uçaklarda gezmek, örtülü ödenekleri sorunsuzca ve sınırsızca harcamak istiyorlar. Daha vahimi yapılan bütün bunları halk için yaptıklarını söyleyerek aldıklarını akılları sıra haklı göstermek istiyorlar. Hatta bazı aklı evveller yaptıklarını Allah için ya da Allah adına yaptıklarını söyleyerek rantlarını en yüksek noktaya çıkarmaya çalışıyorlar.
Kendilerini cemaat ve tarikat olarak gösteren bir kısım gruplar rantın tatlı yüzünü iliklerine kadar hissettiklerinden Allah’ı bırakım iktidarın peşine koşmaya başladırlar. Daha kötüsü yaptıklarına kafalarına göre fetvalar vererek Dini kendilerine uydurmaya başladılar. Bunun artarak devam etmesini istiyorlar.

Peki ey kardeşlerim, bizim gibi sıradan vatandaşlar, ey halkım, ey Türk Milleti sen ne istiyorsun. Ne düşünüyorsun. Nerelerdesin. Akın nerede. Düşüncelerin nerede. Seni sen yapan değerler nerede.

Daha da önemlisi sen ne istiyorsun...