• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Ulusalcılıkla Hesaplaşma Zamanı
08/09/2015


Ülkenin durumu içler acısı bir duruma gelmiş durumdayken, hemen her gün terör örgütü ve yandaşları tarafından milli birlik ve beraberliğe saldırılar bütün hızıyla devam ederken bir bakanımız kalkıp  “ulusalcılıkla hesaplaşma zamanı geldi” diyor. Halbuki bakanımızdan “Teörle mücadelenin zamanı geldi” demesini ve gereğini de yapmasını beklerdik. Ama ne hikmetse ulusalcılığa takılmışlar. Peki mücadele edilecek olan “ulusalcılık” nedir bunu bilmek için Türk Dil Kurumunun sözlüğüne baktım.  Ulusalcılığın karşısında “Milliyetçilik” yazıyor. Yani yapılan konuşmadan bizim anlamamız gereken şeyin milliyetçilikle hesaplaşma zamanının geldiğidir. Ayrıca Ulusçuluk: Her ulusun kendi kültür değerlerini, çıkarlarını ve bağımsızlığını her şeyin üstünde tutarak ve koruyarak varlığını sürdürebileceğine inanan, çok kez bölgesel, uluslararası ya da başka tür değerler üzerinde durmayan görüş. Bir başka tanımı da ulusçuluğun şöyledir: Her ulusun kendine özgü kültür ve geleneklerine bağlı kalıp kendi varlığını her şeyin üstünde tutarak yaşaması gereğine inanan görüş.

Zaten milli olan hemen her şey bozuldu ve milli olmaktan çıkarıldı. Milli eğitim Bakanlığının yapmış olduğu müfredat değişiklikleri ile milli olarak görülebilecek her şey çıkarıldı. Milli insanlar yerine dünya vatandaşı olan kendi inanını ve vatandaşını düşünmek yerine dünya insanlarını düşünmek ön plana çıkarıldı. Dünya insanı derken hemen yanlış anlamayın. Buradaki dünya insanından kastımız Amerika ve Avrupalıların düşündükleri gibi düşünmek ve onların yaptıklarının işimize gelenini yapmaktık.

Sayın Bakan, milliyetçilik kelimesini kullanmayarak  ulusçuluk için “Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi” diyerek şunları söylemiştir: “19. Yüzyıl ideolojisi olan ulusçuluk Avrupa’da feodalite ile bölünmüş yapıları bütünleştirdi. Biz de ise tarihten gelmiş organik yapıları dağıtarak geçici, suni karşıtlıklar ve kimlikler ortaya çıkardı. Bu ayrıştırıcı kültürle hesaplaşma zamanı geldi. Herkesin kültürel kimliği, dili başlı başına insanlık birikimi açısından değerlidir. Ama bu bölünme değil birleştirme vasıtası olarak değerlendirilmeli”. Hespalaşılacak şey Türk Milliyetçiliği, hesap verecekler ise doğal olarak Türk Milleti olmaktadır. Ama şu soruyu da kendilerine sormamız gerekiyor; Askerin başına çuval geçiren ABD’den, mavi marmara baskınında İsrailden, hergün onlarca askerimiz şehit eden PKK ve yandaşlarından, bir uçağımız düşürdüğünü iddia ettikleri Suriye’den hesap soramayanların neden Milliyetçilere hesaplaşmak istediklerini açıklamaları gerekmektedir. Gerçi ülke geneline bakıldığında Türk milliyetçiliği diye bir şeyin kalmadığını içimiz yanarak görüyoruz. Asıl hespalaşılması gereken ve ıslah edilmesi gerekenin Kürt milliyetçiliği ve Kürt faşizmi olduğunu söylemeden geri durulmasını da anlamak mümkün değil.

Milli kelimesini geçmiş dönemlerde ayrımcılığın kaynağı olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Burada asıl vurgulanması gereken şey belkide milli olarak görülen, yaşanan ya da inanılan her şeyin sayın bakan tarafından tanınmadığıdır. Eğer bu söylenmek isteniyorsa açıkça dile getirilmesi gerekiyor. Ama parti içi dengeler ve partide var olduğu söylenen milli düşünceye sahip kişilerin ürkütülmesinden korkuluyorsa buna da diyecek bir şeyimiz yok. Uyumaya ve uyutmaya devam edilsin. Mili değerlerle ve milli düşünenlerle neden hesaplaşılır ve kimler hesaplaşma gereğini duyarlar. Bu sorunun cevabını incelediğimizde uzmanların ortak görüşü “ancak kendisini herhangi bir milletin kültürünün değil de başka bir etnisitenin ya da uluslararası toplumun aygıtı olarak gören kişi yahut kurumlar milli değerlerle ya da onu savunanlarla hesaplaşmayı düşünebilir” şeklindedir.

Son olarak şunuda vurgulamamız gerekiyor; milli egemenliğin terkedilerek sömürgecilerin  egemenliğini savunmak ya da bu konuya kaynak göstermek kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü “Türkiye’yi on yıl içinde Suriye’yle, Irak’la, İran’la, Ermenistan’la, Kıbrıs Rum kesimiyle, İsrail ile karşı karşıya 19.Yüzyılın ulusalcılığı mı getirdi?” diye sorarlar ve verecek cevabınız olmaz. Olasa da inandırıcı olmaz. Milli düşüncelerle ve milliyetçilikle mücadele ülkemize zarar verir ancak özellikle kürselleşme adı altında sömürü düzeni kuranların ekmeğine yağ sürer. Özgür bir ülke mi olacağız yoksa sömürü düzeninin bir çarkı mı olacağız. Buna karar vermek gerekiyor. Buna karar verdikten sonra gereken yapılır. Ama anlaşılan birileri kararını vermiş ve milliyetçilikle mücadele zamanının geldiğini vurgulamıştır.

 
 


865 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi?
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019
Suriye Çalıştayı
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019
At, Katır ve Eşek Eti İthali
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019
Bu kadar harcama ile nereye?
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür?
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Saat