Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi
10/10/2019
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Suriye’nin kuzeyine askeri operasyon yapma kararı aldı ve buna başladı. İnşallah en az zayiatla başarılı oluruz. Allah askerlerimize yardım etsin. Ancak sorunun çözümünün bu şekilde olması konusunda akıllarda bazı tereddütler bulunmaktadır. Sorun bu şekilde çözülmek zorunda mıydı?. Sorun bu hale gelene kadar neden somut adımlar atılmadı? Ve sorunu oluşturanlar sorunu çözebilir mi? Bu ve bezeri surları çoğaltmak elbette mümkün. Ancak alınacak cevapların makul ve akla yatkın olması gerekir. Daha da ilerisi ikna edici olması gerekir. Konu ile ilgili olarak bazı çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bunların içerikleri ve yeterlilikleri konusunda şüpheler vardır. Cumhuriyet Halka Partisi de Suriye’deki olaylar ve harekâtla ilgili olarak CHP Genel Başkan Yardımcıları Ünal Çeviköz ve Faik Öztrak bir açıklama yaptı. Yapılan açkılamada; “Suriye yönetimiyle diplomatik iletişim kanallarını iktidarın kapattığını, kendi manevra alanını yok ettiğini, maceraperest ve mezhepçi bir anlayışla beslediği saplantılarını yanlış kararlar ile desteklediğini ve yapılan hesap hatalarının esiri olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca AKP yönetimleri tercihlerini barıştan yana değil, savaştan yana yaparak çatışmaların uzamasına ve barışın hep ötelenmesine sebebiyet vermiştir. Hükümetin 2011’den bu yana devam eden Suriye savaşında “uyarılara rağmen ısrarla yanlış dış politika izlemiştir. Türkiye’nin bu politikalarla Suriye’deki yıkıcı savaşın aslî sorumlularından birisi haline gelmiştir. Ankara, tarafgir ve müdahaleci bir anlayışla Suriye’de savaşan bazı devlet dışı aktörlere silah göndererek ve Suriye topraklarına askeri müdahalede bulunarak komşumuzdaki ateşi körüklemiştir.” Yapılan bu açıklamada haklı yanları olduğu gibi haksız eleştirilerde bulunmaktadır. Aslında başta söylediğimiz gibi sorunu oluşturanların sorunu çözemeyeceklerini ifade edilmeye çalışılıyor. Elbette sorunun hazırlanmasında ve oluşturulmasında hükümetin uyguladığı yanlış dış politikasının etkisi görmezden gelinemez. Ancak hatalı politikaların yanında özellikle çok sayıda devletin ajanlarının uygulanan politikaları yönlendirme hevesi ve gayreti işlerin olması gerektiğinin dışında çıkmasına sebep olmuştur. Yapılan planlarda bazı sağmalar önceden görülebilmekte veya en azından tahmin edilebilmektedir. Ancak görülen o ki yapılan tahminler çok da sağlıklı bir şekilde yapılmamıştır. Bilimsel açıdan bakıldığında beklenenin beklenmesi için elimizde sağlıklı bilgilerin olması gerekir. Bu bilgiler ışığında ileriye yönelik olarak tahminlemelerde bulunabiliriz. Yapılan tahminlemeyi kim yaptıysa bunu neden bu kadar büyük hata ile yaptığı hakkında sorgulamak gerekir. Peki bundan sıonra ne yapılmalı hakkndaki soruya ise yetkilielr şu maddeleri sıralamışlardır; 1. Temel ilkeler: a) Bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı, b) İçişlerine karışmama, c) Uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilkelerini benimseme, d) Yürürlükteki anlaşma ve mutabakatlara bağlılık, e) Bölgesel sorunlara bölgesel sahiplenme anlayışıyla yaklaşım, f) Barış ve istikrar odaklı vizyon sahibi olma, 2. Hedefler: a) Suriye’deki çatışmaları sona erdirebilecek ortamın oluşmasına somut katkı sunmak. b) BM Cenevre sürecine tam destek vermek. c) Astana süreci ile BM Cenevre sürecini birbirlerini tamamlayacak şekilde, bir bütünün parçaları olarak ele almak. d) Ülkenin geleceğinin, ülke içindeki bütün kesim ve katmanların (etnik köken, din ve mezhep, aşiret) katılımıyla, tüm Suriye toplumu tarafından özgürce ve sağlıklı bir şekilde belirlenebileceği ortamın oluşturulmasına katkıda bulunmak. e) Suriye toplumunun çoğulcu ve seküler yapısını korumak. f) Büyükelçilik ve konsoloslukları karşılıklı olarak yeniden işler hale getirmek. g) Müzakereler neticesinde sınır güvenliğimizi tam olarak sağlamak ve bu bağlamda Suriye topraklarındaki tüm askerlerimizi geri çekmek. h) İşbirliği halinde teröre karşı ortak mücadele etmek. i) Suriye’deki muhalif unsurların akıbeti için görüşmek. j) Türkmenlerin durumunu güvence altına almak. k) Suriyeli sığınmacılar sorununa insan haklarına uygun bir şekilde çözüm bulmak. l) Suriye’nin yeniden inşasına katkıda bulunmak. m) Bölgesel sahiplenme, barış ve istikrar amacına yönelik olarak Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBIT) girişimini başlatmak. 3. Yöntem: a) İlk adım olarak, Şam yönetiminin Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi hedefine ilişkin tutumunu anlamak üzere iktidar tarafından öncü bir heyetin Suriye yönetimiyle görüşmek üzere Şam’a gönderilmesi, b) Şam’ın olası bir açılıma tepkisi olumlu olduğu takdirde, ikinci adım olarak, yukarıdaki hedefler kapsamında, ilişkilerin normalleşmesi için müzakere süreci takvimini belirlemek üzere bu defa tam yetkili bir heyetin Şam’a gönderilmesi, i. Heyette Suriye konusunda çalışma yapmış uzmanların da görevlendirilmesi, ii. Heyetin, barışçıl politikaları önceleyen ve ülkemizin çıkarlarına odaklanan isimlerden oluşması ve partiler üstü bir yapıya sahip olması. c) Varılacak mutabakata göre sırayla Şam ve Ankara’da müzakerelere başlanılması, d) Üzerinde anlaşmaya varılacak gündem maddeleri-diğer gündem maddeleri üzerinde anlaşma olmadan da hayata geçirilebilecekse-hemen uygulanmaya konularak olumlu bir ivme yakalanması, bu kapsamda güven artırıcı önlemlerin ivedilikle devreye sokulması, e) Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi hakkında Suriye tarafıyla anlaşarak BM, AB, ABD, Rusya ve İran’a uygun görülen aşama ve ölçülerde ortak bilgilendirme yapılması. İfade edilmeye çalışılan bu öneriler bütünü içinde gerçekten çok önemli olan ve bize göre de mutlaka yerine getirilmesi gereken öneriler bulunmaktadır. Örneğin Suriye yönetimi ile anlaşmadan sorunun tam olarak çözümünün mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca sadece uluslar arası yaklaşım ile bir yere varmak ta mümkün değildir. Yerel dinamikleri aktif hale getirmek gerekir. Ayrıca ortamda sanki birilerinden izin alınarak yapılan bir harekât izlenimi vardır. Bunun ortadan kaldırılması gerekir. Bu devlet ciddiyeti açısından sıkıntılara neden olabilecek bir algıdır. Ayrıca yapılacak olan çalışmalarda BM ile yapılacak görüşmelerden bir şey çıkacağını beklemek BM’nin temel mantığına aykırıdır. Beş daimi üyenin birlikte kabul etmedikleri bir konunun oradan geçme şansı yoktur. Ayrıca NATO olarak adlandırılan oluşumda tamamen ABD’nin uç beyliği gibi çalışmakta ve onların dediklerinin dışına çıkmamaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında NATO’da bu konuda çözüm getiremez. Ancak sorunu büyütür. Yapılacak en akılcı çözüm kendi dinamiklerimizi kullanmak ve komşuluk hakları esasında ve komşuluk ilişkileri temelinde Suriye konusunu halletmeye çalışmaktır. En kısa sürede de Suriyelileri memleketlerine göndermektir. Bunu yapılacağı konusunda bir irade görmesek te yapılması gerekir. Çünkü büyük çoğunluğu gençlerden oluşmaktadır. Suriye için Mehmetçik yerine onların çarpışması daha uygundur. Ancak kendi ülkelerine sahip çıkmaktan çekinen bu güruhtan bir şey beklemek doğru değildir. Hani bir söz vardır ya; “Allah bunların hayırlarında ırak etsin” diye. İşte tamda burada uygun bir sözdür. Suriye’den gelenlerin önemli bi kesiminin hayrından Allah bizleri uzak etsin. Çekip gitsinler ve daha fazla zarar vermesinler yeter. En büyük faydaları bu olacaktır. Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, “her düşünce bizim için önemli ve değerlidir” şeklinde düşünülmeli ve buna göre değerlendirme yapılmalıdır. CHP’li yetkililerin açıklamaları içinde çok değerli bilgiler vardır. Bunların dışlanmaması ve dikkate alınması faydalı olacaktır. Konu ile ilgili olarak herkesin söyleyecek bir şeyleri mutlaka vardır. Mümkün olduğunca herkesin görüşleri alınarak daha kapsamlı hareket edilebilir.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020 |
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020 |
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020 |
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu |
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019 |
Suriye Çalıştayı |
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019 |
At, Katır ve Eşek Eti İthali |
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019 |
Bu kadar harcama ile nereye? |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019 |
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019 |
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? |
Kredi Kartı Büyüklüğünde Plastik - 19/06/2019 |
Kredi Kartı Büyüklüğünde Plastik |
Devamı |